Ameller Niyetlere Göredir
İman, niyet ve şükür birbirini doğuran, birbirini doğrulayan üç temeldir. İman, halis ve makbul niyetin tarlasıdır. İyi bir niyet, doğru imanın meyvesidir. Şükür de, hem imanın, hem doğru niyetin mahsulüdür.
Peygamber Efendimiz’e (asm), hicret edenlerin arasında bir kadını nikâhlamak için gelen bir kişinin de bulunduğu söylenir. Peygamber Efendimiz (asm): “Ameller niyetlere göredir. Herkese ancak niyet ettiğinin karşılığı vardır. Kimin hicreti Allah ve Resûlü için ise, hicreti Allah ve Resûlü içindir. Kimin de hicreti dünya malı veya nikâhlayacağı kadın için ise, hicreti onun içindir.” buyurur.1
Bediüzzaman’ın ifadesiyle niyet eşyanın mahiyetini değiştirir. Günahı sevaba, sevabı günaha çevirir. Niyet, âdî bir hareketi ibadete; gösteriş için yapılan bir ibadeti de günaha dönüştürür. Meselâ, dünyaya sebepler hesabıyla bakılırsa cehalettir; Allah hesabıyla bakılırsa marifet ve ilim olur ve imanı olgunlaştırır.2
Peygamber Efendimiz (asm) bu hususu şöyle ifade etmiştir: “İman sahibi bir insanın niyeti amelinden hayırlıdır. Münâfığın ameli ise niyetinden hayırlıdır. Herkes kendi niyetine göre amel işler. İmanlı bir kişi bir amel işlediğinde kalbinde bir nur uyanır.”3
DaimÎ Şükür Sevabı Nasıl Kazanılır?
Bu hadislerin tefsîri sadedinde Said Nursî Hazretleri, niyetin adi davranışları ibadete çeviren pek acîp bir iksir olduğunu, ölü durumları ibadetle canlandırdığını kaydeder. Niyetin ruhu da ihlâstır. Öyle ise gerçek kurtuluş ancak ihlâs ile mümkündür. Az bir ömürde, bütün lezzetleriyle ve güzellikleriyle Cennet ancak böyle bir ihlâsla kazanılır. Çünkü kalbinde iman ve halis niyet bulunan insan daimî bir şükredici olur, daimî şükür sevabı kazanır.4
Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki:
* “Allah azap indirdiğinde bazı salih kimseler de ölürler. Onlar da diğerleri ile birlikte helâk olurlar. Sonra âhirette niyetleri ve amelleri üzerine diriltilirler.”5
* “İnsanlar niyetlerine göre diriltilecek ve hesaba çekilecektir.”6
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder