24 Ağustos 2019 Cumartesi

EMPATİ KURMA


Empati Nasıl Kurulur?
Kişi doğduğu günden itibarenempati yetisiyle dünyaya gelir.Daha sonra çevresinde gördüklerine bağlı olarak empati donanımını artıran insan empati kurmanın yollarını da öğrenmektedir. Empati kurmak için öncelikle karşınızdaki insanın cümlelerini dikkatle dinlemelisiniz. Size kurduğu cümleleri anladığınızdan emin olduktan sonra konuyla ilgili soru yöneltmelisiniz. 
Pek çok kişi, kapalı kutu olarak tanımlanır. Empati kurmak istediğiniz kişiyi siz açabilirsiniz. Bunu yapabilmek için açık uçlu sorularyöneltmelisiniz. Neden, niçin, niye ya da sebebin ne gibi sorular sorduğunuzda karşınızdakini konuşmaya mecbur edersiniz. Sonrasında verdiği cevaplar içinden süzgeç tekniği ile kimi sözcükleri seçmelisiniz.
Bunlar karşınızdaki kişiye dair ipucu kabul edilen ifadeler olacaktır. Böylece onu anlayabilecek ipucuna ya da donanıma sahip olacaksınız demektir. Sonrasında onun için birkaç dakika düşünmelisiniz. Ne hissetmiştir ya da ne düşünmüştür sorularını kendinize sorarak empatiyi kurabilirsiniz.
Empati Yeteneği Kimlerde Daha Fazla Bulunur?
Yapılan araştırmalara göre empatinin en çok bulunduğu kişiler bebeklerdir. Duygu paylaşımı ve anlaşabilme becerisi bebeklerde yetişkinlere nazaran daha çoktur. Zaman içinde büyüyen ve kendine yönelen insan birkaç gelişim evresinden sonra empati yeteneğini kaybetmektedir. Bu kaybı geri getirmek ya da var olan empati becerisini geliştirmek içinse bunun üzerine biraz uğraşmak gerekmektedir.
Çalışmayan kaslar gibi zaman içinde tükenen empati becerisi, kişinin çaba sarf etmesiyle doğru orantılıdır. Kişi karşısındakini ne kadar çok anlarsa veya anlamak için yorarsa empati becerisi de o kadar fazla bulunur.
Empati Yapabilmek için Sahip Olunması Gerekenler Nelerdir?
Empati yapabilmek için bazı özelliklere sahip olunması gerekmektedir. Bunlardan ilki iyi bir dinleyici olmaktır. Eğer dinlemeyi bilirseniz karşınızdakine bunu hissettirirseniz öğrenmek istediklerinizi daha rahat elde edersiniz. Empati kurmak için gereken özelliklerden bir diğeri sabırdır. Sabırla karşınızdakini anlamaya çalışırsanız, sinirlenmez ve ılımlı davranırsanız iletişim gücünüz çok daha kuvvetli olur.
Yapılan araştırmalara göregüler yüzlü, samimi ve sıcakkanlı kişilerin empati kurma becerisi çok daha yüksektir. Bunun temel nedeni ise karşısındaki kişilerin onlara daha rahat güvenmesi daha rahat diyalog kurmasıdır.
Empati Kurmanın Faydaları Nelerdir?
Empati kurabilmenin en temel faydası kişiye çevresini anlama fırsatı sunmasıdır. Özellikle iş dünyasında kendini doğru ifade edebilme,diyalogları güçlü kurabilme empatinin avantajlarıarasındadır. 
Empati ile kişi kendini daha huzurlu hisseder çünkübencillikten kurtulur. Anlamak ve karşısındakiyle daha huzurlu anlaşmak empatinin faydalarıdır. Saygı görmenizi ve sevilmenizi sağlayan empati, toplum içinde yerinizin ayrı tutulmasını sağlar. Buna paralel olarak çevreniz genişler ve dostluklarınızın kalıcılığı artar.
Empati Kurmanın Zararları Nedir?
Empati kurma konusunda başarısız olan pek çok kişinin temelde bu durumdan korktuğu gözlemlenmektedir. Empati, birçok kişi tarafından acizlik olarak değerlendirilmektedir. Nitekim kişiye karşısındakini anlama fırsatı sunan bu beceri acizlik olarak değerlendirilmemelidir. Bununla beraber empati kurma durumunu abartanlar da yok değildir.
Mükemmeliyetçilik Nedir? Çeşitleri, Sebepleri ve Olumlu – Olumsuz Yanları Nelerdir?
Eğer empati kurarkarşınızdakine kendinizden çok üzülürseniz bu durumda acizlik baş gösterebilir. Şöyle ki iş hayatında çalışanlarına empati ile yaklaşan patron saygınlık kazanır fakat aşırıya kaçılması durumunda kontrolü elinden kaçırır. Sosyal hayatta da sınırları korunmayan empati, kişinin suiistimal edilmesine neden olur.
Empati Kurmak Niçin Önemlidir?
Empati kurmak önemlidir çünkü toplumun temel gerekliliklerinden biridir. Empati kurulan bir toplumdahuzursuzluk ve kargaşa gözlemlenmez. Halkın refahı ve rahat bir çevre için empati şarttır. Bunlarla beraber çocuk yetiştirirken empatinin geçerliliğini koruduğu bir evde bulunmak oldukça önemlidir.
Bebek her ne kadar empati becerisiyle dünyaya gelse de ailesinden gördüğünü benimsemektedir. Eğer empati yeteneği olan bir anne ve babaya sahipse bu durumda sağlıklı bireyler yetişecektir.Sağlıklı bir toplum için empati kurmak önemlidir.
Konu Hakkında Bilgilendirici Video
Kişilerin empati kurması ve karşısındaki anlaması sosyal hayatta yalnız olmamalarını sağlamaktadır. İletişimi kuvvetli ve iyi bir dinleyici olmak empati kurabilmenin en temel anahtarıdır.
Sizin empati yeteneğinizin seviyesi nedir?
Empati kurmak için hangi yollara başvurursunuz?
Empati kurduğunuzda karşınızdaki size nasıl davranır?
Empati kurmadığınızda karşınızdaki ile ne tür problemler yaşamaktasınız?
Empati kurmak için sizce en önemli davranış nedir?
Kişinin hayatında empati neleri değiştirmektedir?
Yorum yapmak için tıklayınız.
Bilgi Alabileceğiniz Diğer Kaynaklar


EMPATİ NASIL KURULUR?

Empati Nedir?

Empati, bir başkasının içinde bulunduğu düşünce ve ruh halini anlama çabasıdır. Kendini anlatma isteği kadar karşısındakini anlama istediği olarak da bilinen empati, bir bilincin yerine düşünmektedir. Herhangi bir fiziksel denemeye gerek kalmaksızın kişinin karşısındakini yalnızca düşünce boyutuyla anlamayıdenemesidir. Bu bir kaza, bir şok ya da bir mutluluk olabilir.

Duygu, düşünce ve arzuları tecrübe etmeksizinanlayabilme becerisi herkeste yoktur. Empati yapma yeteneği kolay elde edilemeyen ve herkesin başaramayacağı bir özelliktir. Empati kelimesi Türkçede tam karşılık olarakduygudaşlık ifadesiyle yer almıştır. Duygu paylaşımı olarak da açıklanmaktadır.

Empati Nasıl Kurulur?



Kişi doğduğu günden itibarenempati yetisiyle dünyaya gelir.Daha sonra çevresinde gördüklerine bağlı olarak empati donanımını artıran insan empati kurmanın yollarını da öğrenmektedir. Empati kurmak için öncelikle karşınızdaki insanın cümlelerini dikkatle dinlemelisiniz. Size kurduğu cümleleri anladığınızdan emin olduktan sonra konuyla ilgili soru yöneltmelisiniz.

Pek çok kişi, kapalı kutu olarak tanımlanır. Empati kurmak istediğiniz kişiyi siz açabilirsiniz. Bunu yapabilmek için açık uçlu sorularyöneltmelisiniz. Neden, niçin, niye ya da sebebin ne gibi sorular sorduğunuzda karşınızdakini konuşmaya mecbur edersiniz. Sonrasında verdiği cevaplar içinden süzgeç tekniği ile kimi sözcükleri seçmelisiniz.


Bunlar karşınızdaki kişiye dair ipucu kabul edilen ifadeler olacaktır. Böylece onu anlayabilecek ipucuna ya da donanıma sahip olacaksınız demektir. Sonrasında onun için birkaç dakika düşünmelisiniz. Ne hissetmiştir ya da ne düşünmüştür sorularını kendinize sorarak empatiyi kurabilirsiniz.

EMPATİ

Empati Nedir? Nasıl Kurulur? Faydaları Nelerdir?

 29 Ocak 2018  Yasemin Saygın
Empati, kişinin kendini karşısındakinin yerine koyması sonucu, duygularını anlaması anlamına gelmektedir. Empati kurulduğunda ve kişiler anlaşıldığında etkili bir iletişim gerçekleşmektedir. Çoğu kişi empati kurmayı maalesef anlayamamakta ve hep bencilce kendisinin haklı olduğunu savunmaktadır. Empati kurarak karşınızdakini anlamak yaşamı kolaylaştırır. Bu makalemizde sizlere empati hakkında ilginç bilgiler sunacağız.

Anlamı eşduyum olarak bilinen empati sözcüğü basit olarak kişinin, kendini karşısındakinin yerine koyması olarak bilinmektedir. Doğru şekilde yapıldığında iletişime dair tüm sorunları ortadan kaldıran empati yeteneği ne yazık ki pek çok kişide bulunmuyor. Sağlıklı empati kurma tekniklerine hakim olunması durumunda, kişinin karşısındakini daha iyi anlaması daha sağlıklı kararlar vermesi, diyaloglarını güçlendirmesi mümkündür.

Modern çağın getirilerinden biri olan benmerkezci yaşam,kişilerin her geçen gün empatiden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bencillik, yalnızca kendi isteklerini önemseme ve dinlemeden sadece kendini anlatma isteği empati bilinçsizliğine dayanmaktadır. Bunu aşmak için karşınızdakinin yaşına, dinine, cinsiyetine bakmadan empati kurabiliyor olmanız gerekmektedir. Bunu başarabildiğinizde kendinizi de karşınızdakini de daha iyi anladığınızı fark edebileceksiniz.

İnsanda Savunma Mekanizmaları ve Özellikleri Nelerdir?

Duyarsızlık ve anlayışsızlıkla savaşmanın en temel noktası empatidir. Empati sayesinde kendinizi rahatça anlatabilir diyaloglarınızı daha sağlıklı kurabilirsiniz. Üstelik az enerji sarf ederek çevrenizle daha güzel anlaşabilirsiniz.

18 Ağustos 2019 Pazar

ÖNEMLİ BİR ARAŞTIRMA KONUSU;


Sayid Nur ve Talebeleri

   Bahtiyar bir ihtiyar var.
Etrafı, sekiz yaşından seksen yaşına kadar bütün nesiller tarafından sarılmış.
Yaşlar ayrı, başlar ayrı, işler ayrı...
 Fakat bu ayrılıkta gayrılık yok!
Hepsi bir şeye inanmış...
 Allah'a!..
Âlemlerin Rabbı olan Allah'a...
 Onun ulu Peygamberine.. Onun büyük kitabına.. Kur'an henüz yeni nâzil olmuş gibi, herkes aradığını bulmuş gibi bir hal var onlarda.
Said Nur ve talebelerini seyrederken, insan kendini âdeta Asr-ı Saadet'te hissediyor.
Yüzleri nur, içleri nur, dışları nur...
 Hepsi huzur içindeler.
Temiz, ulvî, sonsuz bir şeye bağlanmak; her yerde hazır, nâzır olana, âlemlerin yaratıcısına bağlanmak, o yolda yürümek, o yolun kara sevdalısı olmak...
 Evet!..
Ne büyük saadet!
   Said Nur, üç devir yaşamış bir ihtiyar.
Gün görmüş bir ihtiyar.
Üç devir: Meşrutiyet, İttihad ve Terakki, Cumhuriyet.
Bu üç devir büyük devrilişler, yıkılışlar, çökülüşlerle doludur.
Yıkılmayan kalmamış!
Yalnız bir adam var.
O ayakta...
 Şark yaylalarından, Güneş'in doğduğu yerden İstanbul'a kadar gelen bir adam.
İmanı, sıradağlar gibi muhkem.
Bu adam, üç devrin şerirlerine karşı imanlı bağrını siper etmiş.
Allah!
demiş, Peygamber demiş, başka bir şey dememiş.
Başı Ağrı Dağı kadar dik ve mağrur.
Hiçbir zalim onu eğememiş, hiçbir âlim onu yenememiş...
 Kayalar gibi çetin, müdhiş bir irade...
 Şimşekler gibi bir zekâ...
 İşte Said Nur!..
Divan-ı Harbler, mahkemeler, ihtilaller, inkılablar...
 Onun için kurulan i'dam sehpaları...
 Sürgünler...
 Bu müdhiş adamı, bu maneviyat adamını yolundan çevirememiş!
O, bunlara imanından gelen sonsuz bir kuvvet ve cesaretle karşı koymuş.
Kur'an-ı Kerim'de "İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz" (Âl-i İmran suresi âyet 139) buyuruluyor.
Bu Allah kelâmı, sanki Said Nur'da tecelli etmiş!
   Mahkemelerdeki müdafaalarını okuduk.
Bu müdafaalar bir nefs müdafaası değildir; büyük bir davanın müdafaasıdır.
Celadet, cesaret, zekâ eseri, şaheseri...
   Niçin Sokrat bu kadar büyüktür?
Bir fikir uğruna hayatı hakir gördüğü için değil mi?
Said Nur en az bir Sokrat'tır; fakat İslâm düşmanları tarafından bir mürteci, bir softa diye takdim olundu.
Onlara göre büyük olabilmek için ecnebi olmak gerek.
O, mahkemelerden mahkemelere sürüklendi.
Mahkûmken bile hükmediyordu. O hapishanelerden hapishanelere atıldı.
Hapishaneler, zindanlar onun sayesinde Medrese-i Yusufiye oldu.
Said Nur zindanları nur, gönülleri nur eyledi.
Nice azılı kàtiller, nice nizam ve ırz düşmanları, bu iman abidesinin karşısında eridiler; sanki yeniden yaratıldılar.
Hepsi halîm selim mü'minler haline, hayırlı vatandaşlar haline geldiler...
 Sizin hangi mektebleriniz, hangi terbiye sistemleriniz bunu yapabildi, yapabilir?
   Onu diyar diyar sürdüler.
Her sürgün yeri, onun öz vatanı oldu.
Nereye gitse, nereye sürülse, etrafı sâf, temiz mü'minler tarafından sarılıyordu.
Kanunlar, yasaklar, polisler, jandarmalar, kalın hapishane duvarları, onu mü'min kardeşlerinden bir an bile ayıramadı.
Büyük mürşidin, talebeleriyle arasına yığılan bu maddî kesafetler; din, aşk, iman sayesinde letafetler haline geldiler.
Kör kuvvetin, ölü maddenin bu tahdid ve tehdidleri, ruh âleminin ummanlarında büyük dalgalar meydana getirdi.
Bu dalgalar, köy odalarından başlayarak, yer yer her tarafı sardı; üniversitelerin kapılarına kadar dayandı.
   Yıllardır mukaddesatları çiğnenmiş vatan çocukları, mahvedilen nesiller, imana susayanlar; onun yoluna, onun nuruna koştular.
Üstad'ın Nur risaleleri elden ele, dilden dile, ilden ile ulaştı, dolaştı.
Genç-ihtiyar, cahil-münevver, sekizinden seksenine kadar herkes ondan bir şey aldı, onun nuruyla nurlandı.
Her talebe, bir makine, bir matbaa oldu.
İman, tekniğe meydan okudu.
Nur risaleleri binlerce defa yazıldı, teksir edildi.
   Gözlerinin nuru sönmüş, iç âlemlerinin ışığı sönmüş, harabeye dönmüş olan körler; bu nurdan, bu ışıktan korktular.
Bu aziz adamı, dillerden hiç eksik etmedikleri "İnkılaba-lâikliğe aykırı hareket ediyor" diye, tekrar tekrar mahkemeye verdiler; tekrar tekrar hapishanelere attılar.
Kaç kerre zehirlemek istediler.
Ona zehirler, panzehir oldu.
Zindanlar dershane...
 Onun nuru, Kur'anın nuru, Allah'ın nuru vatan sınırlarını da aştı.
Bütün Âlem-i İslâmı dolaştı.
Şimdi Türkiye'de, her teşekkülün, vatanını seven herkesin, önünde hürmetle durması lâzım gelen bir kuvvet vardır: Said Nur ve Talebeleri.
Bunların derneği yoktur, lokali yoktur, yeri yoktur, yurdu yoktur, partisi, patırtısı, nutku, alayişi, nümayişi yoktur.
Bu, bilinmezlerin, ermişlerin, kendini büyük bir davaya vermişlerin şuurlu, imanlı, inanlı kalabalığıdır.
  O.
Yüksel Serdengeçti
Tarihçe-i Hayat - 631