10 Ekim 2014 Cuma

DEYİM NEDİR NASIL OLUŞMUŞTUR ?

                          DEYİM NEDİR ?

                    Tüm dillerde olduğu gibi Türkçe'de de bazı kalıplaşmış anlatımlar vardır.Atasözleri,deyimler,tekrar grupları(ikilemler),tamlamalar gibi vb.
                    En az iki sözcükten oluşan,konuşmada ve yazıda anlatım gücünü artıran,genellikle mecaz anlamda söylenen kalıplaşmış sözlere deyim adı verilir.
                   Eskiden deyim yerine  "tabir" sözcüğü kullanılıyordu."Tabir" tek bir sözcük de olabiliyordu.Oysa deyimin temel özelliği en az iki sözcükten meydana gelmiş olmasıdır.
                 
                        DEYİMLER NASIL OLUŞMUŞTUR ?

                   Türkçe'de kullanılan tüm deyimlerin kaynaklarını tespit etmek imkansızdır.Bununla birlikte bazı araştırmacılar,bugün deyim olarak kullanılan sözcüklerin hangi olaylardan kaynaklandıklarını tespit etmişlerdir.
                   Deyimlerin kaynakları arasında Nasrettin Hoca ve Bektaşi Fıkraları yer almaktadır.Ayrıca bazı masallar,tarihi olaylar,efsaneler vb.deyimlerin oluşmasında bazı ip uçları vermektedir.
                  Burada birkaç deyimin öyküsünü aktarmayı faydalı buluyorum.

                        "ÇİZMEDEN YUKARI ÇIKMAK"

                 Eski zamanlarda bir sultan varmış.Bir gün sarayın çizmeci başını çağırmış:
                -Usta, öyle bir çizme istiyorum ki bir eşi kimsede olmasın demiş.
                 Çizmeci başı,özene bezene öyle bir çizme diker ki pırıl pırıl,sağlam mı sağlam.İnsan ayağına giyip yere basmaya kıyamazmış.Sultan çizmeleri pek beğenmiş.Hemen giymiş ve çevresindekilere sormuş:
                -Nasıl beğendiniz mi?
                 Herkes bir tarafını övmüş."Güzel de söz mü efendimiz" demişler.Bundan yüz bulan çizmeci başı:
                -Pantolonunuz şu şekilde,ceketiniz şu şekilde ve şapkanız da şöyle olsaydı, derken sultan gülmüş ve:
                 -Dur,demiş.Sen çizmeden yukarı çıkma.

                       DEYİMLER İLE ATASÖZLERİ ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR ?

                  Deyimler ile atasözlerini birbirinden ayırmak genellikle kolaydır.Deyimler,anlamsal bütünlüğü olan söz kümeleridir.Tam bir cümle özelliği pek bulunmaz.Atasözleri ise cümle cümle değeri taşıyan anlatım birimleridir.
                 Atasözleri,uzun deneyimler ve gözlemler sonucu bir olayı açıklar,yorumlar.Bu olaydan ders çıkarılması gerektiğini vurgular,öğüt vericidir.Deyimlerin bu tür bir özelliği yoktur.
                 Atasözlerinin söz diziminde hiçbir değişiklik yapılamaz.Deyimler ise bazı sözcükler kip ve kişi eklerini alabilirler:baş göz etmek(Baş göz ettik),aceleye gelmek (Aceleye geldi)...gibi.

ATASÖZLERİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR

             ATASÖZLERİMİZ;

             Atalarımızın deneyimlerini,kesin yargılar durumunda sunan,az sözle çok anlam ifade eden kalıplaşmış sözler topluluğudur.
             Atalarımızın binlerce yıllık deneyimlerinin bir ürünü olan atasözleri kimin tarafından söylendiği belli olmayan özlü sözlerdir.Ulusun dünya görüşünü,yaşayış tarzını yansıtır.Toplumun kültürü ve tarihi ile ilgili bazı bilgileri de taşır.Çünkü atasözleri,bir milletin varlığının ve benliğinin aynasıdır.Milletin zekası,hayal genişliği ve duygu incelikleri atasözlerine yansır.
            .Atasözlerinin özellikleri şunlardır:
            .Kalıplaşmış sözlerdir.
            .Söyleyeni belli değildir.
            .Her zaman bir yargı bildirirler:
            .Kısa ve özlü sözlerdir.
            .Gözlem ve deneyimlerden doğarlar.
            .Atasözlerinin pek çoğu mecaz anlamlıdır.
            .Az sözle çok anlam ifade ederler.
            .Doğa ve toplumsal olaylar da atasözlerinin kaynağıdır.
            .Bir milletin varlığının ve milli benliğinin aynasıdır.
            .Öğüt verici ve yol göstericidir.
            .Atasözlerini oluşturan cümlelerin yüklemleri geniş zamanlı ya da emir kipindendir.

             ATASÖZLERİMİZİN KAYNAKLARI NELERDİR ?

             Bütün atasözlerimizin kaynaklarını tespit etmek zordur.Bu konuda yapılan incelemelerden anlaşıldığına göre,atasözlerimizin bazıları yaşanmış olaylardan bazıları ise Nasrettin Hoca fıkralarından kaynaklanmaktadır.Bazı öykülerinde atasözlerine uydurulmuş olabileceğini de hesaba katmak gerekir.

            ATASÖZLERİMİZDEN YAZMADA VE KONUŞMADA NASIL FAYDALANIRIZ?
            Atasözleri güzel özlü sözlerdir.Atalarımızın binlerce yıldan beri oluşmuş kültürlerini,deneyimlerini, durgu ve düşüncelerini yansıtırlar.
            Konuşurken ve yazarken atasözlerimizden sıkça yararlanırız.Atasözleri konuşmalarımıza renk katar,dinleyenleri ikna etmemizi kolaylaştırır.


8 Ekim 2014 Çarşamba

ATASÖZLERİ NASIL AÇIKLANIR ?

             Atasözleri belli bir yönteme göre açıklanır.Gelişigüzel yapılan açıklamalar anlam yönünden doğru olsa bile,biçim yönünden kusurlu olur.
             Atasözlerinin doğru ve kolay açıklanabilmesi için bir takım noktalara dikkat etmeliyiz.
             1-Kelimelerin kullanımındaki anlamını bilmeliyiz.Kelimeler ya sözlük(gerçek) ya da mecaz anlamda kullanılır.Örneğin,"İyilik eden iyilik bulur". atasözünde"iyilik" sözlük anlamında kullanılmıştır.
             Atasözlerinin çoğu mecaz anlamlıdır.Mecaz anlamını bulabilmek için kelimenin sözlük anlamını bilmek gerekir.Sözlük anlamından yararlanılarak sözlük anlamı bulunur.
             "Mum dibine ışık vermez". atasözünde "mum" bir aydınlatma aracıdır.Atasözünün sözlük anlamı:"Mum kendini aydınlatmaksızın çevresine ışık vererek eriyip gider."şeklinde ifade edilebilir.Oysa burada "mum" ve "ışık vermek" kelimeleri üzerinde durmak gerekir."Mum", "idealit insan"; "ışık vermek" ise düşünceleriyle topluma yol göstermek,aydınlatmak" anlamında mecazi olarak kullanılmıştır.Burada olduğu gibi kelimenin sözlük anlamından  hareketle mecazi anlamını kavrayarak düşüncelerimizi vurgulamış oluruz.Bu atasözünü bir cümle halinde şöyle açıklayabiliriz:
            "İdealist insanlar,kendi çıkarlarını bir kenara itip,toplumun,insanlığın çıkarı için uğraşırlar,didinirler ve bu yolda çok sıkıntı çekerler."
              2-Atasözünün "ana düşüncesi"ni bilmek gerekir.Her atasözü bir özlü söz olduğuna göre,bir ana düşünce etrafında toplanmıştır.
              "Aç ayı oynamaz." atasözünde ana düşünce açlıktır."İyilik et denize at, balık bilmezse,Halık bilir." atasözünde ana düşünce iyiliktir.
               Ana düşünce,çoğu atasözünü açıklarken başlık bile yapılabilir.Örneğin,yukarıdaki atasözlerinde "açlık" ve "iyilik" birer başlık olabilir.
               Atasozlerini açıklamak için önce "giriş,gelişme,sonuç" bölümleri olan bir plan hazırlanır.Açıklamalar bu plana uygun olarak yapılır;ana düşünceye açıklık kazandırılır.Bunu şöylece planlayabiliriz:
               a-Atasözünün söyleniş anlamı belirtilir.
               b-Sözün insan yaşamıyla ilişkisi kururlur ve bu ilişki(mecaz anlam) açıklanır.
               c-Açıklama,ders çıkarılaak özlü bir sözle bitirilir.