21 Eylül 2013 Cumartesi

SEVGİ ÇİÇEKLERİNE, NURDAN DAMLALAR

          BU ÇİÇEKLER SOLMASIN

 Bu çiçeklerin solması,bizim milletimizin bahtını,talihini de solduracaktır.Açılsın daima,yaprak yaprak,çiçek çiçek açılan goncalar.Bu açılan goncalar,bahtımızın da açılışı olacaktır.Bir gün gelip bu vatan bahçesi gördüğün bu yavru çiçeklerle donanacaktır.O zaman sen ise yetişen bu çiçeklerle iftihar edip mutluluk duyacaksın. 
                                              

ÖĞRETMENİM ! 
Öğretmenim siz;
Bizleri aydınlatan bir nur,
Sönmeyen bir güneş,
Bir ışıksınız.
Öyle bir ışık ki;
Bu ışığa herkes muhtaç.
Öyle bir nur ki;
Bu nura herkes hasret.
Öğretmenim siz;
Öyle bir Cevher'siniz ki;
Kıymetinizi ancak ,
Aydınlığa muhtaç olanlar anlar.
Siz öyle bir değersiniz ki;
Bunu ancak öğrenci anlar.
Yine siz, öyle birisiniz ki;
 Öğretmensiniz .
Öğretmenim siz;
Bir rehber ve öndersiniz.
Siz muhtaçlara elini uzatan,
Yardım seversiniz.
Öğretmenim siz ;
Bizler için her şeysiniz.
Öyle ki; Okumayı bize siz öğrettiniz.
Vatanımızı,bayrağımızı,dinimizi sevmeyi,
Mutlu insan olmayı, siz öğrettiniz.
Çünkü siz, hep mutluluk duyup,
Mutlu insan oldunuz.
Siz gönülleri okşayan,
Sevgililer sevgilisinin dostu.
En büyük insan,öğretmensiniz.
Biz biliyoruz ki;
Bir harf öğretene köle olunur.
Ama siz bize köle olmayı değil,
Efendi olmayı öğrettiniz.
Size ne kadar minnet duysak azdır.
Zira siz,elleri öpülen öğretmensiniz. 


                               Rafet ÖZCA
                                                                                      “BİR ZAMANLAR”
Nerde, nerde  o çağlar ki?
Irmak ,ırmak coşardık biz
Ak tolgalı beyler ile,
Dağdan dağa koşardık biz.
Koparırdık ayı gökten,
Sancaklarımız ipekten
Çekinmezdik hiçbir cenkten
At üstünde gezerdik biz
Yıldırım’la şimşek idik,
Demirden taştan pek idik,
Zafer dolu erler idik
Cenkten cenge koşardık biz.
Sesimiz şimşekten gürdü
Bütün ülkeyi bürürdü
“Yürü” de dağlar yürürdü,
Yüce dağdan aşardık biz.







EY ÇOCUK  !
Sen mübarek ecdadı hiç unutma ey çocuk,
Şanla şerefle yaşa,haram yutma ey çocuk,

Sensin kutlu toprağın mabedinin bekçisi
Zalim ve alçaklara alkış tutma ey çocuk
                                                                         
                                                                                      EY ÖĞRETMEN !

     Sana emanet edilen bu masum çocuklar birer çiçektir.Bu çiçekler sakın solmasın.Bunları sakın sen soldurmayasın.Milyonlarca vatan evladı senin vicdanına emanettir.Cıvıldaşan kuşlar gibi yuvadan uçup gelen bu masum yavrular sana emanet edilmiştir.Yetiştireceğin bu çiçekler senin ebedi iftihar kaynağın olacaktır.Ya da ebedi utancın veya yüz karan olacaktır.

    
                EY ANA- BABA !
    Sana Allah’ın bir emaneti olan bu küçük yavruları,güzel terbiye et ve onları iyi koru.Vücudunu madde ile beslerken aklını ve ruhunu ilim ve maneviyatla süsle.Üstünü başını giyindirirken,vücudunu örterken,ar ve namusunu iffet ve haysiyetini kısacası ahlaki değerlerini kazandırmayı unutma.
 Yavrum okusun adam olsun derken,dürüst bir adam olsun helal kazansın helal yesin vatanını milletini sevsin bu değerlere saygı duyan bir adam olsun demeyi unutma.Kısacası her iki dünyayı kazanan bir adam olmasını istemelisin .Yoksa senin öz çocuğun ileride menfaatini öne çıkarıp seni kendini memleketini ve bütün insanları perişan edebilir.Bu vebalden hiçbir ana baba kurtulamaz.

                   RAFET ÖZCAN


1 Eylül 2013 Pazar

KALEM VE YAZI

ÖĞRETMEN
ARKADAŞIMA

Uyan arkadaşım, gafletten uyan,
Seher vakti kalkıp Allah'a dayan,
Davana hizmet et, unutma biran,
Bunları bir yere, yaz arkadaşım.

Küçük yavrulara, gerçeği öğret.
Öfkelenip kızma, birazcık sabret.
Yaparsan çalışma, biraz da gayret,
Başardın demektir, sen arkadaşım.

Sakın hiç kapılma, gurura şana,
Dünya bir tarafa, sende bir yana,
Böyle inanmıştır, öğrenci sana,
Buna böyle inan, sen arkadaşım.

Bahçıvansın, bahçendeki gül gonca,
Tarımcısın, tarlandaki ot yonca,
Öğretmensin, önündeki yol ince,
Bunları bir ,yere yaz arkadaşım.

Mimarısın, bu milletin mimarı,
Sana verilmiştir, yurdun imarı,
Halkımız çok seviyor, bil ki dindarı,
Bunu da, böylece bil arkadaşım.

Öğretirsen bu gençlere imanı,
Geç kalma da,değerlendir zamanı,
Küfür sarsa, ne çıkar ki, her yanı,
Sakın, yeise düşme, sen arkadaşım.
Rafet Özcan