4 Mayıs 2024 Cumartesi

HAMD ONA MAHSUSTUR

  BEŞİNCİ KELİME: 

وَ لَهُ الْحَمْدُ  Yani: Hamd ve sena, medih ve minnet ona mahsustur, ona lâyıktır.

Demek nimetler onundur ve onun hazinesinden çıkar.

Hazine ise, daimîdir.

İşte şu kelime, şöyle müjde verip diyor ki: Ey insan!

Nimetin zevalinden elem çekme.

Çünki rahmet hazinesi tükenmez.

Ve lezzetin zevalini düşünüp, o elemden feryad etme.

Çünki o nimet meyvesi, bir rahmet-i bînihayenin semeresidir.

Ağacı bâki ise, meyve gitse de yerine gelen var.

Nimetin lezzeti içinde, o lezzetten yüz derece daha ziyade lezzetli bir iltifat-ı rahmeti hamd ile düşünüp, lezzeti birden yüz derece yapabilirsin.

Nasılki bir padişah-ı zîşanın sana hediye ettiği bir elma lezzeti içinde yüz belki bin elmanın lezzetinin fevkinde, bir iltifat-ı şahane lezzetini sana ihsas ve ihsan eder.

Öyle de: لَهُ الْحَمْدُ kelimesiyle, yani hamd ve şükür ile, yani nimetten in'amı hissetmekle, yani Mün'imi tanımakla ve in'amı düşünmekle, yani onun rahmetinin iltifatını ve şefkatinin teveccühünü ve in'amının devamını düşünmekle; nimetten bin derece daha leziz, manevî bir lezzet kapısını sana açar.

Mektubat - 225

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder