2 Temmuz 2025 Çarşamba

ALLAH BİZE ÇOK YAKIN BİZ ONDAN ÇOK UZAĞIZ

  DÖRDÜNCÜ NÜKTE: 

   "Yetmiş bin perde arkasında Cenab-ı Hakk'ı görmüş" tabiri, bu'diyet-i mekânı ifade ediyor.

Halbuki Vâcibü'l-Vücud mekândan münezzehtir, herşey'e herşeyden daha yakındır.

Bu ne demektir?

   Elcevab: Otuzbirinci Söz'de mufassalan, bürhanlar ile o hakikat beyan edilmiştir.

Burada yalnız şu kadar deriz ki:

   Cenab-ı Hak bize gayet karibdir, biz ondan gayet derecede uzağız.

Nasılki Güneş, elimizdeki âyine vasıtasıyla bize gayet yakındır ve yerde herbir şeffaf şey, kendine bir nevi arş ve bir çeşit menzil olur.

Eğer Güneş'in şuuru olsaydı, bizimle âyinemiz vasıtasıyla muhabere ederdi.

Fakat biz ondan dörtbin sene uzağız.

Bilâ-teşbih velâ-temsil; Şems-i Ezelî, her şey'e herşeyden daha yakındır.

Çünki Vâcibü'l-Vücud'dur, mekândan münezzehtir.

Hiçbir şey ona perde olamaz.

Fakat herşey nihayet derecede ondan uzaktır.

   İşte Mi'racın uzun mesafesiyle,

وَ نَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَر۪يدِ

in ifade ettiği mesafesizliğin sırrıyla; hem Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın gitmesinde, çok mesafeyi tayyederek gitmesi ve ân-ı vâhidde yerine gelmesi sırrı, bundan ileri geliyor.

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Mi'racı, onun seyr ü sülûkudur, onun unvan-ı velayetidir.

Ehl-i velayet nasılki seyr ü sülûk-u ruhanî ile, kırk günden tâ kırk seneye kadar bir terakki ile, derecat-ı imaniyenin hakkalyakîn derecesine çıkıyor.

   Öyle de: Bütün evliyanın sultanı olan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm; değil yalnız kalbi ve ruhu ile, belki hem cismiyle, hem havâssıyla, hem letaifiyle, kırk seneye mukabil kırk dakikada, velayetinin keramet-i kübrası olan Mi'racı ile bir cadde-i kübra açarak, hakaik-i imaniyenin en yüksek mertebelerine gitmiş, Mi'rac merdiveniyle Arş'a çıkmış, "Kab-ı Kavseyn" makamında, hakaik-i imaniyenin en büyüğü olan İman-ı Billah ve İman-ı Bil'âhireti aynelyakîn gözüyle müşahede etmiş, Cennet'e girmiş, saadet-i ebediyeyi görmüş, o Mi'racın kapısıyla açtığı cadde-i kübrayı açık bırakmış, bütün evliya-yı ümmeti seyr ü sülûk ile, derecelerine göre, ruhanî ve kalbî bir tarzda o Mi'racın gölgesi içinde gidiyorlar.

Mektubat - 306

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder