22 Haziran 2025 Pazar

SÜLEYMAN (A.S)'MIN MUCİZESİ

    Hem meselâ: Yine Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm, cin ve şeytanları ve ervah-ı habîseyi teshir edip, şerlerini men' ve umûr-u nâfiada istihdam etmeyi ifade eden şu âyetler:

مُقَرَّن۪ينَ فِى الْاَصْفَادِ

ilâ âhir...

وَمِنَ الشَّيَاط۪ينِ مَنْ يَغُوصُونَ لَهُ وَيَعْمَلُونَ عَمَلًا دُونَ ذٰلِكَ

ilâ âhir...

âyetiyle diyor ki: Yerin, insandan sonra, zîşuur olarak en mühim sekenesi olan cin, insana hizmetkâr olabilir.

Onlarla temas edilebilir.

Şeytanlar da düşmanlığı bırakmaya mecbur olup, ister istemez hizmet edebilirler ki, Cenab-ı Hakk'ın evamirine musahhar olan bir abdine, onları musahhar etmiştir.

Cenab-ı Hak manen şu âyetin lisan-ı remziyle der ki: "Ey insan!

Bana itaat eden bir abdime cin ve şeytanları ve şerirlerini itaat ettiriyorum.

Sen de benim emrime musahhar olsan, çok mevcudat, hattâ cin ve şeytan dahi sana musahhar olabilirler."

   İşte beşerin, san'at ve fennin imtizacından süzülen, maddî ve manevî fevkalâde hassasiyetinden tezahür eden ispirtizma gibi celb-i ervah ve cinlerle muhabereyi şu âyet, en nihayet hududunu çiziyor ve en faideli suretlerini tayin ediyor ve ona yolu dahi açıyor.

Fakat şimdiki gibi; bazen kendine emvat namını veren cinlere ve şeytanlara ve ervah-ı habîseye musahhar ve maskara olup oyuncak olmak değil, belki tılsımat-ı Kur'aniye ile onları teshir etmektir, şerlerinden kurtulmaktır.

Sözler - 258

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder