Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın bir mu'cizesine dair:
وَاُبْرِئُ الْاَكْمَهَ وَالْاَبْرَصَ وَاُحْيِى الْمَوْتٰى بِاِذْنِ اللّٰهِ
Kur'an, Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nasıl ahlâk-ı ulviyesine ittibaa beşeri sarihan teşvik eder.
Öyle de, şu elindeki san'at-ı âliyeye ve tıbb-ı Rabbanîye, remzen tergib ediyor.
İşte şu âyet işaret ediyor ki: "En müzmin dertlere dahi derman bulunabilir.
Öyle ise ey insan ve ey musibetzede benî-Âdem!
Me'yus olmayınız.
Her dert, -ne olursa olsun- dermanı mümkündür.
Arayınız, bulunuz.
Hattâ ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkündür." Cenab-ı Hak, şu âyetin lisan-ı işaretiyle manen diyor ki: "Ey insan!
Benim için dünyayı terk eden bir abdime iki hediye verdim.
Biri, manevî dertlerin dermanı; biri de, maddî dertlerin ilâcı...
İşte ölmüş kalbler nur-u hidayetle diriliyor.
Ölmüş gibi hastalar dahi, onun nefesiyle ve ilâcıyla şifa buluyor.
Sen de benim eczahane-i hikmetimde her derdine deva bulabilirsin.
Çalış, bul!
Elbette ararsan bulursun." İşte beşerin tıp cihetindeki şimdiki terakkiyatından çok ilerideki hududunu, şu âyet çiziyor ve ona işaret ediyor ve teşvik yapıyor.
Sözler - 255
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder