Evet, koca bir ağacın bir derece ruha benzeyen programını ve kanun-u teşekkülatını, bir nokta gibi en küçük çekirdekte dercedip muhafaza eden bir Zat-ı Hakîm-i Zülcelal, bir Zat-ı Hafîz-i Bîzeval hakkında "Vefat edenlerin ruhlarını nasıl muhafaza eder?" denilir mi?
Birinci Menba: Enfüsîdir.(Manevi)
Yani, herkes hayatına ve nefsine dikkat etse bir ruh-u bâkiyi anlar.
Evet her bir ruh, kaç sene yaşamış ise o kadar beden değiştirdiği halde, bilbedahe aynen bâki kalmıştır.
Öyle ise madem ceset gelip geçicidir.
Mevt ile bütün bütün çıplak olmak dahi ruhun bekasına tesir etmez ve mahiyetini de bozmaz.
Yalnız müddet-i hayatta tedricî ceset libasını değiştiriyor.
Mevtte ise birden soyunur.
Gayet kat'î bir hads ile belki müşahede ile sabittir ki ceset ruh ile kaimdir.
Öyle ise ruh, onun ile kaim değildir.
Belki ruh, binefsihi kaim ve hâkim olduğundan; ceset istediği gibi dağılıp toplansın, ruhun istiklaliyetine halel vermez.
Belki ceset, ruhun hanesi ve yuvasıdır, libası değil.
Belki ruhun libası bir derece sabit ve letafetçe ruha münasip bir gılaf-ı latîfi ve bir beden-i misalîsi vardır.
Öyle ise mevt hengâmında bütün bütün çıplak olmaz, yuvasından çıkar, beden-i misalîsini giyer.
Sözler[Y] - 577
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder