"Biz, Allah Allah diye diye geri kaldık.
Avrupa, top tüfek diye diye ileri gitti."
"Cevabü'l-ahmaki's-sükût" kaidesince, böylelere karşı cevab sükûttur.
Fakat bazı ahmakların arkasında bedbaht gafiller bulunduğundan deriz ki:
Ey bîçareler!
Bu dünya bir misafirhanedir.
Her günde otuzbin şahid, cenazeleriyle "El-mevtü hak" hükmünü imza ediyorlar ve o davaya şehadet ediyorlar.
Ölümü öldürebilir misiniz?
Bu şahidleri tekzib edebilir misiniz?
Madem edemiyorsunuz; mevt, Allah Allah dedirtir.
Sekeratta Allah Allah yerine; hangi topunuz, hangi tüfeğiniz, zulümat-ı ebedîyi o sekerattakinin önünde ışıklandırır, ye's-i mutlakını ümid-i mutlaka çevirebilir?
Madem ölüm var, kabre girilecek; bu hayat gidiyor, bâki bir hayat geliyor.
Bir defa top tüfek denilse; bin defa Allah Allah demek lâzım gelir.
Hem Allah yolunda olsa; tüfek de Allah der, top da Allahu Ekber diye bağırır, Allah ile iftar eder,
Mektubat - 438
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder