18 Ocak 2025 Cumartesi

CEMAATIN ÖNEMİ

  İ'lem Eyyühel-Aziz!

   İnsan nisyandan alındığı için, nisyana mübteladır.

Nisyanın en kötüsü de nefsin unutulmasıdır.

Fakat hizmet, sa'y, tefekkür zamanlarında nefsin unutulması, yani nefse bir iş verilmemesi dalalettir.

Hizmetler görüldükten sonra neticede, mükâfat zamanlarında nefsin unutulması kemaldir.

Bu itibarla ehl-i dalal ile ehl-i kemal, nisyan ve tezekkürde müteakistirler.

Evet dâll olan kimse, bir iş ve bir ibadet teklifinde başını havaya kaldırarak firavunlaşır.

Lâkin mükâfatın, menfaatın tevziinde bir zerreyi bile terketmez.

Amma nefsini unutan ehl-i kemal sa'y, tefekkür, sülûk zamanlarında herşeyden evvel nefsini ileri sürüyor; fakat neticelerde, faidelerde, menfaatlerde nefsini unutmakla en geriye bırakıyor.

   İ'lem Eyyühel-Aziz!

   Mü'minler ibadetlerinde, dualarında birbirine dayanarak cemaatle kıldıkları namaz ve sair ibadetlerinde büyük bir sır vardır ki; her bir ferd, kendi ibadetinden kazandığı miktardan pek fazla bir sevab cemaatten kazanıyor.

Ve her bir ferd ötekilere duacı olur, şefaatçi olur, tezkiyeci olur, bilhâssa Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâma...

Ve keza her bir ferd arkadaşlarının saadetinden zevk alır ve Hallak-ı kâinata ubudiyet etmeye ve saadet-i ebediyeye namzed olur.

   İşte mü'minler arasında, cemaatler sayesinde husule gelen şu ulvî, manevî teavün ve birbirine yardımlaşmak ile hilafete haml, emanete mazhar olmakla beraber mahlukat içerisinde mükerrem unvanını almıştır.

Mesnevi-i Nuriye - 238

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder