Zamanın birinde kendisinden uzakta bulunan iki oğlunun birbirlerine küstüğünü öğrenen baba bu duruma çok üzülür. Çocuklarını barıştırmak amacıyla bir plan yapar.Her iki oğluna da ayrı ayrı şu yazıyı yazar, "Kardeşin trafik kazası geçirdi durumu ağır derhal gel". Bu yazıyı her ikisine de gönderir.Zarfı alan çocuklar içini okuyunca hiç vakit kaybetmeden hemen yola çıkarlar. Önce küçük oğlan baba evine gelir. Onu karşılayan baba, geç kaldın cenazeye yetişemedin der ve onu bir odaya alır.Diğer büyük oğlu da biraz sonra baba evine gelince aynen ona da geç kaldın cenaze kaldırıldı yetişemedin der,onu da başka bir odaya alır.Ayrı odalarda bulunan oğlanlar üzüntü ile ağlarken baba her ikisine ayrı ayrı seslenerek salona gelmelerini söyler.Salona gelince birbirleri ile karşılaşan kardeşler şaşkın bir şekilde koltukta oturan babalarına, niçin bize yalan söyledin demelerine fırsat kalmadan baba, oğullarım ölüm mü değerli yoksa yaşam mı diye sorar ve ilave eder.Sizin birbirinizle barışmanız için birinizin ölmesi mi gerekirdi deyince iki kardeş ağlayarak kucaklaşırlar ve bu şekilde barışırlar.
Bizler bu olaydan ibret alıp ders çıkarmalıyız. Eğer kardeşlerimiz, akrabalarımız ve doslarımız ile küs yada dargınsak, derhal barışmamız gerekmez mi ?
Belki yarın çok geç olabilir,belki pişman oluruz ama, son pişmanlık fayda vermez.Selam ve dua ile herkese barışık huzurlu ve mutlu günler dilerim.
Rafet Özcan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder