28 Eylül 2024 Cumartesi

TEVHİD NAZARI İLE BAKMAK


Tevhid ve vahdette cemal-i İlâhî ve kemal-i Rabbanî tezahür eder. Eğer vahdet olmazsa, o hazine-i ezeliye gizli kalır.

Evet, hadsiz cemal ve kemâlât-ı İlâhiye ve nihayetsiz mehasin ve hüsn-ü Rabbanî ve hesapsız ihsanat ve baha-i Rahmanî ve gayetsiz kemal-i cemal-i Samedânî, ancak vahdet âyinesinde ve vahdet vasıtasıyla şecere-i hilkatin nihayatındaki cüz'iyatın simalarında temerküz eden cilve-i esmada görünür.

• Meselâ, iktidarsız ve ihtiyârsız bir yavrunun imdadına umulmadık bir yerden, yani kan ve fışkı ortasından, beyaz, sâfî, temiz bir süt göndermek olan cüz’î fiil ise, tevhid nazarıyla bakıldığı vakit, birden bütün yavruların pek çok harikulâde ve pek çok şefkatkârâne olan küllî ve umumî iaşeleri ve validelerini onlara musahhar etmeleriyle, rahmet-i Rahman’ın cemal-i lâyezalîsi kemal-i şaşaa ile görünür. Eğer tevhid nazarıyla bakılmazsa, o cemal gizlenir ve o cüz’î iaşe dahi esbaba ve tesadüfe ve tabiata havale edilir; bütün bütün kıymetini, belki mahiyetini kaybeder.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder