Bütün bunlar önümüzdeki dönemlerde madde ve mânâyı birlikte alan, insanı ve hayatı bütün yönleri ile değerlendiren yaklaşımların gelecekte hakim olacağının işaretleri gibidir. Gelecekte teknoloji, silâh ve paranın değil; sevginin, inancın ve mâneviyatın hakim olacağı artık görünür hâle gelmiştir. Daha önce maddî âlemi kendi iç dinamikleri ile algılayıp bütün işleyişi bu alana ve bu alanın kendi algıladığı şekline sınırlı zanneden insanlık ve bilim eşyayı tanıdıkça önüne çıkan baş döndürücü manzara karşısında acziyetinin farkına varmış ve varlık âleminin işleyişini kendi keyfine göre şekillendirme hevesinden vazgeçmiş gibidir.
Yeni dönemde varlık ve benlik ilişkileri sadece maddî alana sınırlı ve fiziksel etkileşim ya da faydacılık etrafında şekillenmiş olmayacak arka planda olan ancak işleyişteki yeri çok önemli olan değerler de fark edilecektir. Bu çerçevede duânın gücü fark edilecek maddî gücün ötesinde çok güçlü bir inancın sonuca ulaşmak için ne denli önemli olduğu anlaşılacaktır. Bu bir yönü ile varlığın bütününde bir ruhun var olduğundan haberdar olmak ve varlıkla daha sağlıklı iletişim kurmak anlamına gelecektir. Bu iletişim daha mutlu ve huzur benlikler doğuracaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder