10 Şubat 2024 Cumartesi

MUSİBETİ BÜYÜK GÖRME

  İkinci Mes'ele: 

   Maddî musibetleri büyük gördükçe büyür, küçük gördükçe küçülür.

Meselâ: Gecelerde insanın gözüne bir hayal ilişir.

Ona ehemmiyet verdikçe şişer, ehemmiyet verilmezse kaybolur.

Hücum eden arılara iliştikçe fazla tehacüm göstermeleri, lâkayd kaldıkça dağılmaları gibi; maddî musibetlere de büyük nazarıyla ehemmiyetle baktıkça büyür.

Merak vasıtasıyla o musibet cesedden geçerek kalbde de kökleşir, bir manevî musibeti dahi netice verir; ona istinad eder, devam eder.

Ne vakit o merakı, kazaya rıza ve tevekkül vasıtasıyla izale etse, bir ağacın kökü kesilmesi gibi maddî musibet hafifleşe hafifleşe kökü kesilmiş ağaç gibi kurur gider.

Bu hakikatı ifade için bir vakit böyle demiştim:

   Bırak ey bîçare feryadı, beladan kıl tevekkül.

   Zira feryad bela-ender, hata-ender beladır bil.

   Eğer bela vereni buldunsa, safa-ender, atâ-ender beladır bil.

   Eğer bulmazsan bütün dünya cefa-ender, fena-ender beladır bil.

   Cihan dolu bela başında varken, ne bağırırsın küçük bir beladan, gel tevekkül kıl!

   Tevekkül ile bela yüzünde gül, tâ o da gülsün.

O güldükçe küçülür, eder tebeddül.    Nasılki mübarezede müdhiş bir hasma karşı gülmekle; adavet musalahaya, husumet şakaya döner, adavet küçülür mahvolur.

Tevekkül ile musibete karşı çıkmak dahi öyledir.

Lemalar - 12

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder