Sual;
"Sana işkence eden bu mübtedi' ve kısmen münafık baştaki insanların takib ettikleri siyaseti nasıl görüyorsun ki ilişmiyorsun?"
Verdiğim cevabın muhtasarı şudur ki: Bu zamanda ehl-i İslâmın en mühim tehlikesi, fen ve felsefeden gelen bir dalaletle kalblerin bozulması ve imanın zedelenmesidir.
Bunun çare-i yegânesi: Nurdur, nur göstermektir ki, kalbler ıslah olsun, imanlar kurtulsun.
Eğer siyaset topuzuyla hareket edilse, galebe çalınsa, o kâfirler münafık derecesine iner.
Münafık, kâfirden daha fenadır.
Demek, topuz böyle bir zamanda kalbi ıslah etmez.
O vakit küfür kalbe girer, saklanır; nifaka inkılab eder.
Hem nur, hem topuz.. ikisini, bu zamanda benim gibi bir âciz yapamaz.
Onun için bütün kuvvetimle nura sarılmağa mecbur olduğumdan, siyaset topuzu ne şekilde olursa olsun bakmamak lâzım geliyor.
Amma maddî cihadın muktezası ise; o vazife şimdilik bizde değildir.
Evet ehline göre kâfirin veya mürtedin tecavüzatına sed çekmek için topuz lâzımdır.
Fakat iki elimiz var.
Eğer yüz elimiz de olsa, ancak nura kâfi gelir.
Topuzu tutacak elimiz yok!..
Lemalar - 104
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder