Gün partizanlık değil, dayanışma günü...
Corona virüsü hayata hücum ediyor.
Dünyayı sarsıyordu.
Bizdeki partizanlık virüsü de sosyal ve içtimai hayatı…
Nasıl mı?
Şöyle:
Malum, dünya büyük bir kriz içinde. Devletler üst üste paketler hazırladılar. Her kes kendi gücüne göre tedbir aldı. Kendi toplumunun bir yarasına merhem olma gayretinde bulundu.
Ya bizimkiler ne yaptı dersiniz?
Haksızlık etmeyelim!
Bizimkiler de geri kalmadı elbette.
Zira bir paket de bizden geldi.
Her ne kadar zayıf olsa da yine de olumluydu.
Bununla kalınmadı bir de yardım kampanyası başlatıldı.
Haydi diyelim ki bu da olumlu olsun.
Milletin katılma gücü kalmasa da her hayırlı işe pozitif bakmak gerek.
Öyle de oldu.
Her kesim az çok demedi katkı sağlama gayretine girdi.
Belediyeler de bu işe destek vermek istediler.
Bilhassa İstanbul, Ankara ve İzmir ciddi projeler ortaya koydu.
Ama o da ne?
İktidar bu tür girişimlere destek vereceği yerde bir genelge yayınladı.
Belediyelerin yardım kampanyaları yasaklandı.
Yardım yapmalarının önüne geçildi.
Hatta…
Banka hesapları bloklandı.
Tam bir şaşkınlık hali, hayret diyorsunuz yani.
Bu kadar da partizanlık olmaz dedirtiyor insana.
Hani zamanında “Kominizim gelecekse onu da biz getiririz” diyormuş ya Tek Parti idaresi.
Mevcut iktidar hiç de onları aratmıyor sanki.
Hatta bunlar icraatları ile bir adım öne geçtiler gibi.
Yoksa böyle ağır musibetin yaşandığı zamanlarda kendinden olmayan bir kesimin yardım ve destek gibi güzel bir girişiminin önünü kesmenin ne anlamı olabilir ki?
Doğru değil bu politikalar.
Her ne sebeple olursa olsun partizanlık hiç bir siyasi kuruma fayda vermez.
Verseydi zamanındaki Tek Parti idaresine verirdi.
Ne oldu sonuç: 14 Mayısta ağır bir tokat yedi milletten.
Adil ve dürüst olunmaz ise yeni tokatlar kaçınılmaz olur. Ders alınmazsa başka bir musibet gelir bizi bulur.Şimdi yaşadığımız deprem musibeti gibi.Allah bu musibet ve belaları başımızdan defetsin başka musibet ve belalardan tüm insanlığı korusun.
Bu nedenle iktidar:
Toplumu kucaklamalı. Ayrılıkçı fikirlerden uzak durmalı.
İnsani değerleri öncelemeli.
Menfaat gibi bir canavarı siyasi gündeminden uzak tutmalı.
Böylesine ağır musibetler aslında her kes için bir fırsattır. Kötü hasletlerden kurtulup iyi duygulara yönelmenin zamanıdır bu anlar.
Ülkeyi idare ettiğini düşünenler de bu musibetlerden ibret almalı.
Bozdukları adaleti, paramparça ettikleri milleti, bozup dağıttıkları ahlaki değerleri tekrar düzeltmek için işte fırsat.
İktidar ise bunu fırsat olarak göreceği yerde akıl almaz bir inatla yine “bildiğim bildik, çaldığım düdük” modunda.
Gördüğümüz kadarıyla da çok az ibret alınıyor.
Bazı yanlışlarda ve sorumsuz davranmaktaki ısrar bu yüzden.
Bu da tabi ki güveni sarsıyor.
İşte bu son para toplama kampanyası da böyle oldu.
Zira milletin kafasında cevabı verilemeyen bir sürü soru ve bir o kadar da tereddüt var.
Çünkü iktidarın hiç hesap vermek gibi bir huyu yok.
“Topladığınız deprem paraları nerede?” diyorsunuz.
“Size hesap mı vereceğiz” diye adeta toplum tehdit ediliyor.
“Şehitler için topladığınız kimlere verdiniz” diye soruyorsunuz.
Alakası ve varlığı olmayan bir sanal vakıf adres gösteriliyor.
Yani anlayacağınız paralar hak sahiplerine gitmemiş. Nereye gittiği de belli değil.
Sonra da çıkıp haydi zekat ve yardım kampanyasına deniliyor.
Şimdi insanlar size nasıl güvenecek?
Nasıl itimat edecek?
Hani siz Hz. Ömer’i örnek alıyordunuz ya?
“O ganimet elde ettikleri zaman bir kaç metre kumaş bezin” hesabını veren Ömer’i.
Peki ne oldu size?
Dilinizle haliniz niye çelişiyor böyle?
Bırakın bezi ve kumaşı, niçin milyonların, milyarların hesabından kaçıyorsunuz?
Millete hesap vermekten uzak duruyorsunuz?
Hadi burada kaçtınız diyelim…
Peki ötede ne yapacaksınız?
O kaçıp durduğunuz şey sizi bir gün yakalamayacak mı?
Çaresiz yakalayacak…
Daha vakit varken aklınız başınıza alın. Güneş batıdan doğmadı daha.
İşte bakın bu gün bir fırsat doğdu size.
Bu felaketler bir ikaz, bir uyarı.
İkaz ve uyarı sürecinde ise her zaman istiğfar ve hatadan dönme kapısı açıktır.
Gelin bu kapıdan tevazu ile girin.
Yoksa…
Gazap tecelli eder ki ondan her kes korksun.
Çünkü bir azap geldiğinde suçlu masum demeden tüm toplumu sarar, Allah korusun!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder