BİRİNCİ ŞUBESİ: Hayvanat cinsi, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmı tanıyorlar ve mu'cizatını da izhar ediyorlar.
Şu şubenin çok misalleri var.
Biz yalnız burada, meşhur ve manevî tevatür derecesinde kat'î olmuş veya muhakkikîn-i eimmenin makbulü olmuş veya ümmet telakki-i bi'l-kabul etmiş olan bir kısım hâdiseleri, numune olarak zikredeceğiz:
Birinci Hâdise: Manevî tevatür derecesinde bir şöhretle, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmEbubekiri's-Sıddık ile küffarın takibinden kurtulmak için tahassun ettikleri Gar-ı Hira'nın kapısında, iki nöbetçi gibi iki güvercin gelip beklemeleri ve örümcek dahi perdedar gibi hârika bir tarzda, kalın bir ağ ile mağara kapısını örtmesidir.
Hattâ rüesa-yı Kureyş'ten, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın eli ile Gazve-i Bedir'de öldürülen Übeyy İbn-i Halef mağaraya bakmış.
Arkadaşları demişler: "Mağaraya girelim." O demiş: "Nasıl girelim?
Burada bir ağ görüyorum ki Hazret-i Muhammed tevellüd etmeden bu ağ yapılmış gibidir.
Bu iki güvercin işte orada duruyor, adam olsa orada dururlar mı?"
İşte bunun gibi mübarek güvercin taifesi, Feth-i Mekke'de dahi Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın başı üzerinde gölge yaptıklarını, İmam-ı Celil İbn-i Vehb naklediyor.
Hem -nakl-i sahih ile- Hazret-i Âişe-i Sıddıka haber veriyor ki: Güvercin gibi "dâcin" denilen bir kuş hanemizde vardı.
Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm hazır olsa idi hiç debelenmezdi, sükûtla dururdu.
Ne vakit Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm çıksa idi o kuş başlardı harekete; giderdi, gelirdi, hiç durmuyordu.
Demek o kuş, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmı dinliyordu, huzurunda temkin ile sükût ederdi.
Zülfikar - 76
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder