İKİNCİ ŞUBE: Cenazelerin ve cinlerin ve melaikelerin, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmı tanımalarıdır.
Bunun da çok hâdiseleri var.
Numune için şöhret bulmuş ve mevsuk imamlar haber vermiş birkaç numuneyi, evvela cenazelerden göstereceğiz.
Amma cin ve melaike ise o mütevatirdir; onların misalleri bir değil, bindir.
İşte ölülerin konuşması misallerinden:
Birincisi şudur ki: Ulema-i zahir ve bâtının, tabiîn zamanında en büyük reisi ve İmam-ı Ali'nin mühim ve sadık bir şakirdi olan Hasan-ı Basrî haber veriyor ki: Bir adam, Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâmın yanına gelerek ağlayıp sızladı.
Dedi: "Benim küçük bir kızım vardı, şu yakın derede öldü, oraya attım." Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ona acıdı.
Ona dedi: "Gel oraya gideceğiz." Gittiler.
Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm o ölmüş kızı çağırdı: "Yâ filane!" dedi.
Birden o ölmüş kız لبّيك وسَعْدَيْكَ dedi.
Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm ferman etti: "Tekrar peder ve validenin yanına gelmeyi arzu eder misin?" O dedi: "Yok, ben onlardan daha hayırlısını buldum."
Zülfikar - 79
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder