23 Ocak 2023 Pazartesi

SİYASETÇİLERİN DİN İSTİSMARI

 DİYANET DİNİ İSTİSMARA BİGÂNE KALMAMALI

Mesela, görüntüleriyle medyaya yansıyan iktidar partisi adaylarının camide seçim propagandası yapma skandallarına; bir bakanın “Bakara - makara” demesine, “her Cuma bir âyet sallıyorum” sakil saygısızlığına cevap vermeliydi.

Ya da bir iktidar milletvekilinin “Erdoğan’a dokunmak bile ibadettir” gibi garip yakıştırmasına, “Tayyip Erdoğan için her gün iki rekât şükür namazı kılmamız gerekir” sözünü sarfetmesine, bir bakan yardımcısının bir düğünde evlilik cüzdanını geline verirken “Erdoğan’ın sünnetinin gereğidir” demesine, cami avlularında “Tayyibim” başlıklı ilâhiler broşürünün dağıtılmasına, bir tarihçinin “İslâmî kaideye göre Erdoğan’a oy vermek İslâmın gereğidir” garip “fetvası”na karşı çıkmalıydı.  

Yine bir vekilin “referandumda evet çıkacağına dair hadis-i şerif var” uydurmasına, “referandumda hayır oyu verecekler şeytandır’” bühtanına, “AKP’nin seçim kazanması göklerden inen bir karardır” pervasızlığına suskun kalmayıp ikaz etmeliydi... 

Eski bir bakanın “İnanıyorum ki vereceğiniz destek yarın ruz-i mahşerde (kıyamet gününde), yine sizin berat belgelerinizden (kurtuluş belgelerinizden) biri olacak” veya “AKP’ye oy vermeyeni Allah çarpar!” istismarının dinen yanlışlığını ortaya koymalıydı. 

Dini hassasiyette çifte standart olmamalı…

Diyanet mensuplarına duyurulur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder