Önce, Bediüzzaman Hazretlerinin kimliğini hatırlayalım, dinî meselelerde ‘yetkisi’ nedir?
Çok kısa bir tanımlamayla son devrin en büyük din âlimidir. 14 yaşında icazet alıp müderris olabilecek bir zekâya ve ilme sahiptir. Bu yüzden kendisine ‘Zamanın harikası ve asrın mükemmel insanı’ manasında ‘Bediüzzaman’ denilmiştir. Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiye isimli 25 Şubat 1918 tarihinde resmen kurulan ‘İslam Akademisi’nin üyesi idi. Faaliyetleri süresince toplam 28 üyesi olan kuruma resmen tayin edilen üyeler arasında Bediüzzaman ile birlikte Mehmed Akif, İzmirli İsmail Hakkı, Elmalılı Muhammed Hamdi, Mustafa Sabri, Saadeddin Paşa gibi büyük âlimler de bulunuyordu. Savunmuş olduğu İslâm davası uğruna 30 sene zulüm ve işkencelere maruz kalarak memleket hapishanelerinde zindandan zindana dolaştırılan Bediüzzaman Hazretleri asrın ihtiyacına deva olarak; Kur’an-ı Kerim’i tefsir ettiği ve ‘imanların kurtarılmasına’ vesile olan Risale-i Nur eserleriyle ‘müceddid’ (dini tecdid eden, yenileyen, yeniden güçlendiren) olduğunu ispatlamıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder