6 Haziran 2022 Pazartesi

İNSANDA ENE KÂİNATTA TABİAT

  Mühim bir mes'ele: 

   "Ene"nin iki vechi vardır.

Bir vechini nübüvvet almıştır.

Bir vechini de felsefe almıştır.

   Birinci vecih, ubudiyet-i mahzaya menşe'dir.

Mahiyeti harfiye olup, müstakil değildir.

Vücudu tebaî olup, aslî değildir.

Mâlikiyeti vehmî olup, hakikî değildir.

Vazifesi, Hâlık'ın sıfatını fehmetmek için bir mizan ve bir mikyas olmaktır.

Enbiya (Aleyhimüsselâm) enaniyetin bu vechine bakmakla, mülkü tamamen Allah'a teslim ederek ne mülkünde, ne rububiyetinde, ne uluhiyetinde şeriki olmadığına hükmetmişlerdir.

Ene'nin bu vechinden Cenab-ı Hak şecere-i tûbâ-i ubudiyeti inbat edip; dal ve budakları kâinat bahçesinde enbiya, evliya, sıddıkîn gibi mübarek semereleri vermiştir.

   İkinci vechi alan felsefe, ene'nin vücudunu aslî ve kendisini müstakil ve mâlik-i hakikî olduğunu zu'metmişlerdir.

Vazifesi de yalnız hubb-u zâtıyla tekemmül-ü hayattır.

Ene'nin bu siyah yüzünden envaen şirkler, dalaletler çıkmıştır.

Ezcümle: Kuvve-i behimiye dalında sanemler doğmuşlardır.

Kuvve-i gazabiye gusnundan firavunlar, nemrudlar çıkmıştır.

Kuvve-i akliyeden dehriyyun, maddiyyun, felasife çıkmışlardır ki, Vâcibü'l-Vücud'a bir mahluk-u vâhidi verir.

Bâki kalan mülkünü gayra taksim ederler.

   Hülâsa: 

   Ene, haddizâtında bir hava, bir buhar gibi iken, verilen ehemmiyete göre mayi haline gelir.

Sonra ülfetle kalınlaşır.

Sonra gaflet ve isyan ile öyle kalınlaşır ki, sahibini yutar.

Halkı, esbabı da kendisine kıyas ederek Hâlık'ın evamirine mübarezeye başlar.

Küçük âlemde yani insanda ene, büyük insanda yani kâinatta tabiata benziyor.

İkisi de tağutlardandır.

Mesnevi-i Nuriye - 200

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder