6 Haziran 2022 Pazartesi

ENE (BENLİK)

  İ'lem Eyyühel-Aziz!


   Kâinatın miftahı, anahtarı insanın elindedir.

Âlemin kapıları açık ise de manen kapalıdır.

Cenab-ı Hak bütün o kapıları ve kenz-i mahfîyi açan "Ene" namında bir miftahı insanın eline vermiştir.

Fakat, ene de kapısı kapalı bir bilmecedir.

Bunun kapısı açılıyorsa kâinatın da kapıları açılıyor.

   Evet Cenab-ı Hak insana bir benlik, bir nevi hürriyet vermiştir ki, Cenab-ı Hakk'ın rububiyetine ait evsafı bilmek için mevhum, farazî bir vâhid-i kıyasî yapsın.

   Mahiyet-i beşerde pek ince bir ip, insanın vücudunda şuurlu bir kıl, şahsın kitabında bir elif kıymetinde ve miktarında olan "Ene"nin iki vechi vardır.

Biri hayra bakar.

Bu vecihle yalnız kabil-i feyizdir, fâil değildir.

Diğer vechi ise şerre bakar.

Bu vecihle kendisini fâil bilir.

   Ene'nin mahiyeti mevhumedir, rububiyeti hayalîdir.

Vücudu bir şeye hâmil olamaz.

Ancak mizanü'l-hararet gibi, Vâcibü'l-Vücud'un rububiyetine ait sıfât-ı mutlaka-i muhitayı bilmek için bir mizan vazifesini görüyor.

   Eğer insan benliğine mizan nazarıyla bakarsa, kâinattan zihnine akıp gelen âfâkî malûmatı kendi malûmatı ile, tasarrufat ve sıfât-ı İlahiyeyi de kendi sıfâtıyla tasdik eder.

Yine merciine iade eder.

Ve bu sayede قَدْ اَفْلَحَ مَنْ زَكّٰيهَا daki مَنْ şümulüne dâhil olarak bihakkın emaneti îfa etmiş olur.

Fakat kendisine müstakil nazarıyla bakmakla kendisini mâlik itikad ederse قَدْ خَابَ مَنْ دَسّٰيهَا nın şümulüne dâhil olmakla emanette hıyanet etmiş olur.

Zira semavat ve arzın, hamlinden korkarak imtina' ettikleri cihet "Ene"nin bu cihetidir.

Çünki dalaletler, şirkler, şerler bu cihetten doğarlar.

Eğer vaktiyle o "Ene"nin şiddetli bir terbiye ile başı kırılmaz ise büyür, insanın vücudunu yutar.

   Eğer milletin de enaniyeti inzimam ederse, Sâni'in emrine karşı mübarezeye çıkar.

Tam manasıyla bir şeytan olur.

Sonra halkı da kendisine kıyas eder, esbabı da o kıyasa dâhil eder, büyük bir şirke düşer.

-El'iyazü billah...-

Mesnevi-i Nuriye - 199

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder