İstikbal yalnız ve yalnız İslâmiyet'in olacak.
Ve hâkim, hakaik-i Kur'aniye ve imaniye olacak.
Bu davama çok bürhanlardan ders almışım.
Şimdi o bürhanlardan mukaddematlı bir buçuk bürhanı zikredeceğim.
O bürhanın mukaddematına başlıyoruz:
İslâmiyet hakaikı hem manen, hem maddeten terakki etmeye kabil ve mükemmel bir istidadı var.
Birinci cihet olan manen terakki ise: Biliniz!
Hakikî vukuatı kaydeden tarih, hakikata en doğru şahiddir.
İşte tarih bize gösteriyor.
Hattâ Rus'u mağlub eden Japon başkumandanının İslâmiyetin hakkaniyetine şehadeti de şudur ki:
Hakikat-i İslâmiyenin kuvveti nisbetinde ve Müslümanlar o kuvvete göre hareket etmeleri derecesinde ehl-i İslâm temeddün edip terakki ettiğini tarih gösteriyor.
Ve ehl-i İslâm'ın hakikat-i İslâmiye'de za'fiyeti derecesinde tevahhuş ettiklerini, vahşete ve tedenniye düştüklerini ve herc ü merc içinde belalara, mağlubiyetlere düştüklerini tarih gösteriyor.
Sair dinler ise bilakistir.
............
Eğer biz ahlâk-ı İslâmiyenin ve hakaik-i imaniyenin kemalâtını ef'alimizle izhar etsek, sair dinlerin tâbileri elbette cemaatlerle İslâmiyete girecekler; belki Küre-i Arz'ın bazı kıt'aları ve devletleri de İslâmiyet'e dehalet edecekler.
...........
Tarihçe-i Hayat - 90
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder