12 Aralık 2021 Pazar

BU KUR'AN TEFSİRİNİ YAPMAKLA GÖREVLİ(İ'caz-ı Kur'anı beyan etmek)

 Said Nursî, altmış beş sene evvel Van'da Vali Tahir Paşa'nın yanında iken okuduğu bir gazetede, İngiliz Müstemlekat Nâzırı'nın İngiliz Meclis-i Mebusanında elinde Kur'an'ı göstererek "Bu Kur'an, Müslümanların elinde kaldıkça biz onlara hakiki hâkim olamayız.

Ya Kur'an'ı ortadan kaldırmalıyız veya onları Kur'an'dan soğutmalıyız." sözü üzerine, ruhunda bir feveran ve nihayetsiz bir gayret uyanır.

Kur'an'ın bir mu'cize olduğunu ispat ederek her tarafa neşretmek ve kâfirleri tam susturmak ister, buna kat'î karar verir.

Van'da bulunduğu on beş sene müddet içerisinde hıfzına aldığı seksenden ziyade kitabı ezbere devrettiği gibi âlem-i İslâm'ın hal-i hazırda durumu hakkında da gerekli her türlü malûmatı elde eder.

   Nazirsiz bir allâme olan Bedîüzzaman, daha genç yaşında görünen müstesna zekâ ve ilminden de anlaşıldığı gibi sair emsalleri fevkinde kendisine ayrıca hikmet-i Kur'aniye talim edilmişti.

Kendisi, asr-ı hazırın ihtiyacını karşılayacak, zamanın ilmî ve edebî seviyesinin fevkinde bütün dünyaya Kur'an'ın mu'cize olduğunu ispat ve herkesi ikna edebilecek bir kabiliyet, metanet, emel ve fedakârlık taşıyordu.

Tarihçe[Y] - 50

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder