Hz. Peygamber (asm) Müslümanları birlik ve beraberliğe, cemaate, hakikate ve adalete dâvet ederken diğer taraftan cemaatten ayrılan, birliği bozan ve hak ve hakikati bulmuşken bid’a ve dalâlet fikirlerine kapılarak inananların akıllarına ve kalplerine şüphe verenleri tehdit etmektedir.
Peygamberimiz (asm) “Kim itaatten çıkar, cemaatten ayrılır ve ölecek olursa, câhiliye ölümü ile ölmüş olur. Kim de Allah rızası ve ilây-ı kelimetullah gayesi ve gayreti olmadan, içinde taşıdığı asabiye, tarafgirlik sebebiyle öfkelenerek veya bir taraf lehine haksızlığı ve kavmiyetçiliği teşvik ederek bir bayrak altında savaşarak öldürülürse benim ümmetimden değildir. Ümmetimden herhangi biri haksız olduğu halde iyi ve kötü, haklı ve haksız ayırımı yapmadan mü’minlere kılıç çekerse, üzerinde anlaşma ve sözleşme olduğu halde bu sözleşmeyi ihlâl ederek gelişigüzel savaşacak olursa o bizden değildir”15 buyurur.
Bu hadis hak bir dâvâ için çalışan ve Allah rızası için bir dâvâ uğrunda mücadele edenlerin dâvâyı bırakarak başka iddialar ve dünyevî amaçlar için ayrılmasını ve dâvâ arkadaşları ile mücadele etmesini yasaklamaktadır.
Bir başka hadiste Peygamberimiz (asm) “Kim ayrılırsa, gideceği yer ateştir”16 buyurarak ayrılıkçıların sonunu ve ahiretteki durumunu da bize haber vermiştir. Bu husus vicdanında iman gayreti ve hakkaniyet duygusu olanların düşünmesi ve titremesi gereken bir durumdur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder