Konumuz, Hz. Hızır ile Hz. Musa’nın kıssası. İslam alimleri tarafından çokça müzakere edilen bu kıssa Kefh Suresinde geçmekte.
Kısaca özetlersek:
Hz. Musa Cenab-ı Hakka, “Ya Rabbi benden daha bilgili bir kulun var mı” diye bir dua eder. Cenab-ı Hak da, “Var” diyerek Hz. Hızır ile buluşmasını emreder. Hz. Musa Hz. Hızır ile buluşur. Bu buluşma ile üç önemli hadise yaşanır.
Hz.Hızır bir gemiyi deler, bir çocuğu öldürür ve kendilerine iyilik yapılmadığı halde bir iyilik yapar ve yıkılmakta olan bir duvarı doğrultur. Hz. Musa bu üç olaya da öncesinde itiraz eder. Üçüncü itiraz sonunda ise Hz. Hızır, Hz. Musa’nın itiraz ettiği üç olayın sebeplerini şöyle açıklar:
78- Hızır dedi ki: “İşte bu, seninle benim aramızın ayrılmasıdır. Şimdi sana o sabredemediğin şeylerin içyüzünü haber vereceğim.”
79- “Gemi, denizde çalışan bir kaç yoksula aitti. Onu kusurlu kılmak istedim, çünkü onların ilerisinde her sağlam gemiye zorla el koyan bir hükümdar vardı.”
80- “Oğlana gelince, onun ana-babası mümin kimselerdi. Çocuğun onları azgınlık ve inkâra sürüklemesinden korktuk.”
81- “İstedik ki Rabbleri onun yerine kendilerine ondan temizlikçe daha hayırlı ve daha çok merhamet eden birini versin.”
82- “Duvar ise, o şehirde iki yetim oğlana ait idi. Duvarın altında onların bir hazinesi vardı. Babaları da iyi bir kimse idi. Onun için Rabbin istedi ki o iki çocuk erginlik çağlarına ersinler ve Rabbinden bir rahmet olarak hazinelerini çıkarsınlar. Ve ben bunların hiçbirini kendiliğimden yapmadım. İşte senin sabredemediğin şeylerin içyüzleri budur.” (Kehf Suresi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder