2 Ekim 2025 Perşembe

SEVGİDE NEFRET DE ALLAH İÇİN OLMALI

 اَلْحُبُّ لِلّٰهِ ٭ وَالْبُغْضُ فِى اللّٰهِ ٭ وَالْحُكْمُ لِلّٰهِ

olan desatir-i âliye düstur-u harekât olmazsa nifak ve şikak meydan alır.

Evet

اَلْبُغْضُ فِى اللّٰهِ ٭ وَالْحُكْمُ لِلّٰهِ

demezse, o düsturları nazara almazsa, adalet etmek isterken zulmeder.

   Cây-ı ibret bir hâdise: 

   Bir vakit, İmam-ı Ali Radıyallahu Anh, bir kâfiri yere atmış.

Kılıncını çekip keseceği zaman, o kâfir ona tükürmüş.

O kâfiri bırakmış, kesmemiş.

O kâfir, ona demiş ki: "Neden beni kesmedin?" Dedi: "Seni Allah için kesecektim.

Fakat bana tükürdün, hiddete geldim.

Nefsimin hissesi karıştığı için ihlasım zedelendi.

Onun için seni kesmedim." O kâfir ona dedi: "Beni çabuk kesmen için seni hiddete getirmekti.

Madem dininiz bu derece sâfi ve hâlistir, o din haktır." dedi.

   Hem medar-ı dikkat bir vakıa: 

   Bir zaman bir hâkim, bir hırsızın elini kestiği vakit eser-i hiddet gösterdiği için, ona dikkat eden âdil âmiri onu o vazifeden azletmiş.

Çünki şeriat namına, kanun-u İlahî hesabına kesse idi, nefsi ona acıyacak idi.

Ve kalbi hiddet etmeyip, fakat merhamet de etmeyecek bir tarzda kesecekti.

Demek nefsine o hükümden bir hisse çıkardığı için, adaletle iş görmemiştir.

Mektubat - 268

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder