İnsan, Cenab-ı Hakk'ın böyle antika bir san'atıdır ve en nazik ve nâzenin bir mu'cize-i kudretidir ki; insanı, bütün esmasının cilvesine mazhar ve nakışlarına medar ve kâinata bir misal-i musağğar suretinde yaratmıştır.
Eğer nur-u iman, içine girse, üstündeki bütün manidar nakışlar, o ışıkla okunur.
O mü'min, şuur ile okur ve o intisabla okutur.
Yani: "Sâni'-i Zülcelal'in masnuuyum, mahlukuyum, rahmet ve keremine mazharım" gibi manalarla insandaki san'at-ı Rabbaniye tezahür eder.
Demek Sâni'ine intisabdan ibaret olan iman; insandaki bütün âsâr-ı san'atı izhar eder.
İnsanın kıymeti, o san'at-ı Rabbaniyeye göre olur ve âyine-i Samedaniye itibariyledir.
O halde şu ehemmiyetsiz olan insan, şu itibarla bütün mahlukat üstünde bir muhatab-ı İlahî ve Cennet'e lâyık bir misafir-i Rabbanî olur.
Sözler - 312
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder