Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ı tanımayana ve itaat etmeyene deriz:
Ey insan!
İbret alınız...
Kurt, arslan; Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ı tanıyor, itaat ediyorlar.
Sizlerin hayvandan, kurttan aşağı düşmemeye çalışmanız iktiza eder.
Bir adam, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın yanına gelerek ağlayıp sızladı.
Dedi: "Benim küçük bir kızım vardı, şu yakın derede öldü, oraya attım." Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ona acıdı.
Ona dedi: "Gel oraya gideceğiz." Gittiler.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm o ölmüş kızı çağırdı: "Yâ filane!" dedi.
Birden o ölmüş kız, "Lebbeyke ve sa'deyk" dedi.
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etti: "Tekrar peder ve vâlidenin yanına gelmeyi arzu eder misin?" O dedi: "Yok, ben onlardan daha hayırlısını buldum."
Zeyd İbn-i Harice, çarşı içinde birden düşüp vefat etti.
Eve getirdik.
Akşam ve yatsı arasında etrafında kadınlar ağlarken birden اَنْصِتُوا اَنْصِتُوا "Susunuz!" dedi.
Sonra fasih bir lisanla:
مُحَمَّدٌ رَسُولُ اللّٰهِ اَلسَّلَامُ عَلَيْكَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ diyerek bir mikdar konuştu.
Sonra baktık ki, cansız vefat etmiş.
İşte cansız cenazeler onun risaletini tasdik etse; canlı olanlar tasdik etmese; elbette o câni canlılar, cansızlardan daha cansız ve ölülerden daha ölüdürler.
Mektubat 154-155
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder