19 Nisan 2025 Cumartesi

PEYGAMBERİMİZİN MUCİZELERİNDEN

  Çocuk tabiatında hayâsız bir kadın, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm yemek yerken lokma istemiş, vermiş.

Demiş: "Yok, senin ağzındakini istiyorum." Onu da vermiş.

O gayet hayâsız kadın, o lokmayı yedikten sonra, en hayâlı kadın ve Medine kadınlarının fevkinde bir hayâ sahibi oldu.

   İşte bu  misal gibi, seksen değil, belki sekizyüz misalleri var.

Çoğu kütüb-ü Siyer ve ehadîste beyan edilmiştir.

Evet Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın mübarek eli Hakîm-i Lokman'ın bir eczahanesi gibi ve tükürüğü Hazret-i Hızır'ın âb-ı hayat çeşmesi gibi ve nefesi Hazret-i İsa Aleyhisselâm'ın nefesi gibi meded-res ve şifa-resan olsa ve nev'-i beşer çok musibet ve belalara giriftar olsa; elbette Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a hadsiz müracaatlar olmuş.

Hastalar, çocuklar, mecnunlar pek kesretli gelmişler, cümlesi şifa bulup gitmişler.

Hattâ kırk defa hacceden ve kırk sene sabah namazını yatsı abdestiyle kılan, Tâbiînin azîm imamlarından ve çok sahabelerle görüşen, Taus denilen Ebu Abdurrahmani'l-Yemanî, kat'iyyen haber verir ve hükmeder ve demiş ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a ne kadar mecnun gelmişse, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm sinesine elini koymuş ise, kat'iyyen şifa bulmuştur; şifa bulmayan kalmamış.

   İşte Asr-ı Saadete yetişmiş böyle bir imam, böyle kat'î ve küllî hükmetmişse; elbette ona gelen hiçbir hasta kalmamış ki, illâ şifa bulmuş.

Madem şifa bulmuş, elbette müracaatlar binler olacaktır.

Mektubat - 142

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder