İ'lem Eyyühel-Aziz!
Tabiatları latîf, ince ve latîf san'atlara meftun bazı insanlar, bilhâssa has bahçelerinde pek güzel hendesevari bir şekilde şekilleri, arkları, havuzları, şadırvanları yaptırmakla bahçelerine pek muntazam bir manzara verirler.
Ve o letafetin, o güzelliğin derecesini göstermek için bazı çirkin kaya, kaba, gayr-ı muntazam -mağara ve dağ heykelleri gibi- şeyleri de ilâve ediyorlar ki, onların çirkinliğiyle, adem-i intizamıyla bahçenin güzelliği, letafeti fazlaca parlasın.
Çünki
اِنَّمَا الْاَشْيَٓاءُ تُعْرَفُ بِاَضْدَادِهَا
Lâkin müdakkik bir kimse, o ezdadı cem'eden bahçenin manzarasına baktığı zaman anlar ki, o çirkin kaba şeyler kasden yapılmıştır ki; güzellik, intizam, letafet artsın.
Zira güzelin güzelliğini arttıran, çirkinin çirkinliğidir.
Demek bahçenin tam intizamını ikmal eden, o çirkinlerdir.
Ve o çirkinlerin adem-i intizamı nisbetinde bahçenin intizamı artar.
Kezalik dünya bahçesinde nizam ve intizamın son sisteminde bulunan mahlukat ve masnuat arasında -hayvanlarda olsun, nebatatta olsun, cemadatta olsun- bazı çirkin, intizamdan hariç şeyler bulunur.
Bunların çirkinliği, intizamsızlıkları, dünya bahçesinin güzelliğine, intizamına bir zînet, bir süs olmak üzere Sâni'-i Hakîm tarafından kasden yapılmış olduğunu, pek yüksek, geniş, şâirane bir hayal ile dünyanın o bahçe manzarasını nazar altına alabilen adam görebilir.
Maahâzâ, o gibi şeyler kasdî olmasaydı, şekillerinde hikmetli tehalüf olmazdı.
Evet tehalüfte kasd ve ihtiyar vardır.
Her insanın bütün insanlara sîmaca muhalefeti buna delildir.
Mesnevi-i Nuriye - 211
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder