28 Ocak 2025 Salı

YILDIZLARIN GÜZEL YÜZÜ

 İKİNCİ LEM'A:

   Bak şu kâinat bostanına, şu zeminin bağına, şu semanın yıldızlarla yaldızlanmış güzel yüzüne dikkat et!. Göreceksin ki, bir Sâni'-i Zülcelal'in, bir Fâtır-ı Zülcemal'in, o serilmiş ve serpilmiş masnuattan herbir masnu üstünde Hâlık-ı Küll-i Şey'e mahsus bir sikkesi ve herbir mahluku üstünde Sâni'-i Küll-i Şey'e has bir hâtemi ve kalem-i kudretin birer menşuru olan sahaif-i leyl ve nehar, yaz ve baharda yazılan tabakat-ı mevcudat üstünde taklid kabul etmez bir turra-i garrası vardır.

Şimdi o sikkelerden, o hâtemlerden, o turralardan numune olarak birkaçını zikredeceğiz.

Meselâ: Hesabsız sikkelerinden, hayat üzerinde koyduğu çok sikkelerinden şu sikkeye bak ki: "Bir şeyden herşey yapar, hem herşeyden bir tek şey yapar." Çünki nutfe suyundan ve hem içilen basit bir sudan, hesabsız a'zâ ve cihazat-ı hayvaniyeyi yapar.

İşte birşeyi herşey yapmak elbette bir Kadîr-i Mutlak'ın işidir.

Hem yenilen hadsiz taamlardan, -o taam ise hayvanî olsun, nebatî olsun- o müteaddid maddeleri, has bir cisme kemal-i intizam ile çeviren ve ondan mahsus bir cild nesceden ve ondan basit cihazları yapan; elbette bir Kadîr-i Küll-i Şey'dir ve Alîm-i Mutlak'tır.

Evet, Hâlık-ı Mevt ve Hayat, şu destgâh-ı dünyada, hikmetiyle hayatı öyle bir kanun-u emriye-i mu'ciznüma ile idare ediyor ki, o kanunu tatbik ve icra etmek; bütün kâinatı kabza-i tasarrufunda tutan bir zâta mahsustur.

   İşte eğer aklın sönmemiş ise, kalbin kör olmamış ise anlarsın ki; bir şeyi kemal-i suhulet ve intizamla herşey yapan ve herşeyi kemal-i mizan ve intizamla san'atkârane bir tek şey yapan, herşeyin Sâni'ine has ve Hâlık-ı Küll-i Şey'e mahsus bir sikkedir.

Meselâ görsen: Hârika-pişe bir zât, bir dirhem pamuktan yüz top çuha ve ipek veya patiska gibi mütenevvi sair kumaşları o tek dirhem pamuktan nescetmekle beraber; helva, baklava gibi çok taamları dahi ondan yapıyor.

Sonra görsen ki o zât, demiri ve taşı, balı ve yağı, suyu ve toprağı avucuna alır, bir güzel altın yapar.

Elbette kat'iyyen hükmedeceksin ki o zât, öyle kendine has bir san'ata mâliktir; bütün anasır-ı arziye, onun emrine musahhar ve bütün mevalid-i türabiye, onun hükmüne bakar.

Evet hayattaki tecelli-i kudret ve hikmet, bu misalden bin derece daha acibdir.

   İşte hayat üstündeki çok sikkelerden bir tek sikke...

Sözler - 294

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder