Belki ehl-i dalaletin ve gafletin hayatı, belki vücudu, belki kâinatı; bulunduğu gündür.
Bütün geçmiş zaman ve kâinatlar, onun dalaleti noktasında madumdur, ölmüştür.
Akıl alâkadarlığı ile ona zulmetler, karanlıklar veriyor.
Gelecek zamanlar ise, itikadsızlığı cihetiyle yine madumdur.
Ve ademle hasıl olan ebedî firaklar, mütemadiyen onun fikir yoluyla hayatına zulmetler veriyorlar.
Eğer iman hayata hayat olsa; o vakit hem geçmiş, hem gelecek zamanlar imanın nuruyla ışıklanır ve vücud bulur.
Zaman-ı hazır gibi ruh ve kalbine iman noktasında ulvî ve manevî ezvakı ve envâr-ı vücudiyeyi veriyor.
Bu hakikatın, İhtiyar Risalesi'nde Yedinci Rica'da izahı var.
Ona bakmalısınız.
İşte hayat böyledir.
Hayatın lezzetini ve zevkini isterseniz, hayatınızı iman ile hayatlandırınız ve feraizle zînetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz.
Sözler - 145
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder