İ'lem Eyyühel-Aziz!
Gafil nefis, âhireti dünyanın bitişiğinde ve dünya ile bağlı bir menzil zannediyor.
Bu itibarla nefsin elinde iki silâh vardır.
Dünyanın zeval ve fenasının eleminden kurtulmak için âhireti düşünmekle ümidvar olur.
Âhiret için lâzım olan a'mal külfetine gelince, gaflet veya tegafül ile ondan da kendisini kurtarır.
Ölmüş olanların hayatta olmadıklarını düşünmüyor.
Ancak sefere gidenler gibi, görünmüyorlarsa da hayattadırlar, diye zanneder.
Ve ölüme o kadar ehemmiyet vermiyor.
Bazı dünyevî işlerini ebedîleştirmek için şöyle bir desisesi de vardır ki: "Matlublarımın dünyada semereleri olmasa da, esasları âhiret ile muttasıl ve âhirette faideleri vardır" diye müteselli oluyor.
Meselâ: İlim gibi, "Dünyada menfaati olmasa bile âhirette faidesi vardır" diye iyi ciheti göstermekle, kötü ciheti altında yutturur.
Hülâsa:
Nefis, devekuşu gibidir.
Şeytan sofestaî, heva da bektaşîdir.
Mesnevi-i Nuriye - 183
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder