Altıncı Risale Olan Altıncı Kısım
وَلَا تَرْكَنُٓوا اِلَى الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ âyetinin mühim bir sırrını ve azîm bir hakikatini; ins ve cin şeytanlarının ve Müslümanlar içine girmiş mülhidlerin ve münafıkların altı desiseleriyle altı cihetten hücumlarını altı hakikatle set ve reddetmekle, o sırr-ı azîmi tefsir ediyor. Birinci Desiseleri: Kur'an hâdimlerini hubb-u câh vasıtasıyla aldatmalarına mukabil, gayet mukni ve kat'î bir cevapla susturur.
İkinci Desiseleri: Korku damarıyla, ehl-i hakkı haktan çevirmelerine karşı, gayet güzel ve kat'î bir cevapla tard edilir.
Üçüncü Desiseleri: Tama' ve hırs cihetiyle, ehl-i hidayeti hizmet-i Kur'aniyeden vazgeçirmelerine karşı, gayet parlak ve kat'î bir cevapla reddedilir.
Dördüncü Desiseleri: Asabiyet-i milliyeyi tahrik etmek suretinde, hakiki din kardeşlerinin ve hizmet-i Kur'aniyede samimi arkadaşlarının içine yabanilik ve ihtilaf atmak ve üstadlarından soğutmalarına mukabil, gayet mühim ve kat'î öyle bir cevaptır ki şeytan-ı insîyi tamamıyla susturduğu gibi sahtekâr milliyetçilerin maskelerini yırtarak, öyleler milletin düşmanları olduklarını ve hakiki milliyet-perverler kimler olduğunu gösterir.
Beşinci Desiseleri: İnsanın en zayıf damarı olan enaniyetini tahrik edip ehl-i hakkı haksızlığa sevk etmek ve ehl-i ittihadı ihtilafa düşürmelerine mukabil, kuvvetli ve eneleri susturacak bir cevap verilmiştir.
Altıncı Desiseleri: Tembellik ve ten-perverlik ve vazifedarlık damarından istifade suretiyle, Kur'an şakirdlerinin gayretlerini, sadakatlerini, ihlaslarını zedelemek suretindeki hücumlarına karşı bir cevaptır.
Âhirinde, umum cevapların hülâsası olarak şu iki âyet ile Kur'an-ı Mu'cizü'l-Beyan mu'cizane cevap veriyor: يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا اصْبِرُوا وَصَابِرُوا وَرَابِطُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ ٭ وَلَا تَشْتَرُوا بِاٰيَات۪ى ثَمَنًا قَل۪يلًا
Mektubat[Y] - 565
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder