YEDİNCİ NÜKTE:
Sünnet-i Seniye, edebdir.
Hiçbir mes'elesi yoktur ki, altında bir nur, bir edeb bulunmasın!
Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ferman etmiş:
اَدَّبَن۪ى رَبّ۪ى فَاَحْسَنَ تَاْدِيب۪ى
Yani: "Rabbim bana edebi, güzel bir surette ihsan etmiş, edeblendirmiş." Evet siyer-i Nebeviyeye dikkat eden ve Sünnet-i Seniyeyi bilen, kat'iyyen anlar ki: Edebin enva'ını, Cenab-ı Hak habibinde cem'etmiştir.
Onun Sünnet-i Seniyesini terkeden, edebi terkeder.
ب۪ى اَدَبْ مَحْرُومْ بَاشَدْ اَزْ لُطْفِ رَبْ
kaidesine mâsadak olur, hasaretli bir edebsizliğe düşer.
Lemalar - 54
MECLİSTE EDEP VE ÂDAP Bir sohbet meclisine âlim olsun, cahil olsun bir kimse geldiğinde ayağa kalkmayı efendimiz(s.a.v) yasaklamış, bunun yanısıra meclislerde yalnızca üç kişiye yer açılabileceğini beyan etmişlerdir.
Hz.Ebû Hüreyre’nin(r.a) rivayetine göre, Peygamber Efendimiz(s.a.v) Mecliste kime yer açılacağını şu şekilde beyan buyurmuştur: “Meclislerde yalnız üç kişiye yer açılır: Yaşlıya, yaşından dolayı. İlim sahibine, ilminden dolayı. Âdil sultana, sultanlığından dolayı.”
(Ramûz, c.2/480-7)
Hz.Enes(r.a) anlatıyor: “Ashaba, Resulullah(aleyhissalâtu vesselâm)’dan daha sevgili kimse yoktu. Buna rağmen Aleyhissalâtu vesselam’ı gördükleri zaman ayağa kalkmazlardı, çünkü O’nun bundan hoşlanmadığını biliyorlardı.” (Kütüb-ü Sitte 3292)
Bir toplulukta ayak ayak üzerine atarak oturmak, dinimizce hoş karşılanmamıştır. Bu hareket tarzı, gurur ve kibir alâmeti olarak görülmüştür. Aynı şekilde cemaati rahatsız edecek başka oturuş şekillerinden de kaçınmak gerekir.
Amr İbnu’ş-Şerid(r.a) babasından rivayetle anlatıyor: Ben oturduğum sırada, Resulullah(aleyhissalatu vesselâm) bana uğradı. O sırada sol elimi sırtımın gerisine koymuş, sağ elimin kabası üzerine dayanmıştım. Bana: “Gadaba uğramışların oturuşuyla mı oturuyorsun?’ dediler.
(Ebu Dâvud, Edeb 26)
Bir cemaat içinde iki kişinin fısıldayarak konuşması veya karşılıklı olarak işaret ve el hareketleriyle konuşmaları, sünnete uygun düşmeyen bir davranıştır.
İbnu Ömer(radıyallahu anhümâ) anlatıyor: Resulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: “Üç kişi beraberken, ikisi aralarında hususi konuşmasınlar, bu, öbürünü üzer.”
(Buhari, İsti’zân 45; Müslim, Selâm 36)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder