Ey nefis!
Başta Habibullah, bütün ahbabın kabrin öbür tarafındadırlar. Burada kalan bir-iki tane ise, onlar da gidiyorlar.
Ölümden ürküp, kabirden korkup, başını çevirme.
Merdane kabre bak, dinle ne taleb eder.
Erkekçesine ölümün yüzüne gül, bak ne ister.
Sakın gafil olup ikinci adama benzeme.
Ey nefsim!
Deme: "Zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder.
Derd-i maişetle sarhoştur." Çünki ölüm değişmiyor.
Firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor.
Acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor.
Beşer yolculuğu kesilmiyor, sür'at peyda ediyor.
Hem deme: "Ben de herkes gibiyim." Çünki herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder.
Herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır.
Hem kendini başıboş zannetme.
Zira şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan, hiçbir şeyi nizamsız gayesiz göremezsin.
Nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin?
Zelzele gibi vakıalar olan şu hâdisat-ı kevniye, tesadüf oyuncağı değiller.
Sözler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder