24 Haziran 2024 Pazartesi

GAFLET SARHOŞLUĞU

 İ'lem eyyühe'l-aziz!

Müslümanları lehviyat-ı nevmiye mesabesinde olan dünya hayatına davet etmekle, Cenab-ı Hakk'ın helâl ettiği tayyibat dairesinden haram ettiği habîsat mezbelesine teşvik eden adamın meseli öyle bir sarhoşa benzer ki:

   Parçalayıcı arslan ile ünsiyetli ehlî atı birbirinden tefrik edemiyor.

Sehpa ağacı ile jimnastik ağacını birbirinden ayıramıyor.

Kanlı yarayı kırmızı gülden temyiz edemediği halde, kendisini mürşid bilerek irşad ve nasihate çıkıyor.

   Esna-yı irşadda bir adama rast gelir.

Zavallı adamın arka tarafında korkunç bir arslan duruyor.

Ön tarafında da sehpa ağacı kurulduğu gibi her iki yanında da dehşetli yaralar var.

Fakat adamcağızın elinde iki ilaç vardır.

Ve lisanıyla kalbinde iki tılsım vardır.

Onları istimal ederse şifayâb olur.

Ve o arslan, ata inkılab eder; burak gibi bineği olur.

O sehpa ağacı da daima teceddüd etmekte olan ahval-i âlemi, seyyal manzaraları seyretmeye âlet ve vasıta olur.

   O sarhoş herif, o zavallı adamcağıza diyor: "Yahu nedir o ilaçları, tılsımları saklıyorsun?

Onları at, keyfine bak."

   Adamcağız: "Yok baba!

Bu ilaçlar ve tılsımların hıfz ve himayelerindeyim.

Onlardan almakta olduğum haz, lezzet, keyif bana kâfidir.

Fakat o arslan gibi parçalayıcı ölümü öldürebilirsen ve sehpayı kırmakla kabir ağzını kapatabilirsen ve hayatımın maruz kaldığı fena ve zeval yaralarını bir hayat-ı bâkiyeye tebdil etmekle tedavi edebilirsen, pekâlâ seninle beraber dans oynayalım.

Ve illâ gözümün önünden def'ol git.

Sen ancak kendin gibi sarhoşları kandırabilirsin.

Ben sarhoş değilim.

Dünyanıza, keyfinize ihtiyacım yok.

Çünkü حَسْبُنَا اللّٰهُ وَنِعْمَ الْوَك۪يلُ ٭ نِعْمَ الْمَوْلٰى وَنِعْمَ النَّص۪يرُ bana yeter."

Mesnevi[Y] - 220

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder