5 Mart 2024 Salı

TARAFGİRLİK

  Eğer dersen: 

   "İhtiyar benim elimde değil; fıtratımda adavet var.

Hem damarıma dokundurmuşlar, vazgeçemiyorum."

   Elcevab: 

   Sû'-i hulk ve fena haslet eseri gösterilmezse ve gıybet gibi şeylerle ve muktezasıyla amel edilmezse; kusurunu da anlasa zarar vermez.

Madem ihtiyar senin elinde değil, vazgeçemiyorsun.

Senin manevî bir nedamet, gizli bir tövbe ve zımnî bir istiğfar hükmünde olan kusurunu bilmen ve o haslette haksız olduğunu anlaman; onun şerrinden seni kurtarır.

Zâten bu mektubun bu mebhasını yazdık, tâ bu manevî istiğfarı temin etsin; haksızlığı hak bilmesin, haklı hasmını haksızlıkla teşhir etmesin.

   Cây-ı dikkat bir hâdise: 

   Bir zaman, bu garazkârane tarafgirlik neticesi olarak gördüm ki: Mütedeyyin bir ehl-i ilim, fikr-i siyasîsine muhalif bir âlim-i sâlihi, tekfir derecesinde tezyif etti.

Ve kendi fikrinde olan bir münafığı, hürmetkârane medhetti.

İşte siyasetin bu fena neticelerinden ürktüm, "Eûzü billahi mineşşeytani vessiyase" dedim, o zamandan beri hayat-ı siyasiyeden çekildim.

Mektubat - 267

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder