Ey hanesinde ihtiyar bir vâlide veya pederi veya akrabasından veya iman kardeşlerinden bir amel-mânde veya âciz, alîl bir şahıs bulunan gafil!. Şu âyet-i kerimeye dikkat et bak: Nasılki bir âyette, beş tabaka ayrı ayrı surette ihtiyar vâlideyne şefkati celbediyor.
Evet dünyada en yüksek hakikat, peder ve vâlidelerin evlâdlarına karşı şefkatleridir.
Ve en âlî hukuk dahi, onların o şefkatlerine mukabil hürmet haklarıdır.
Çünki onlar, hayatlarını kemal-i lezzetle evlâdlarının hayatı için feda edip sarfediyorlar.
Öyle ise, insaniyeti sukut etmemiş ve canavara inkılab etmemiş herbir veled; o muhterem, sadık, fedakâr dostlara hâlisane hürmet ve samimane hizmet ve rızalarını tahsil ve kalblerini hoşnud etmektir.
Amca ve hala, peder hükmündedir; teyze ve dayı, ana hükmündedir. İşte o mübarek ihtiyarların vücudlarını istiskal edip ölümlerini arzu etmek, ne kadar vicdansızlık ve ne kadar alçaklıktır bil, ayıl!
Evet hayatını senin hayatına feda edenin zeval-i hayatını arzu etmek, ne kadar çirkin bir zulüm, bir vicdansızlık olduğunu
Mektubat - 259
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder