YOLLARIN HAKKI NEDİR?
Dünyada en çok nimetlerle donatılan varlık insandır. Yine en sorumlu ve en çok hesap verecek varlık da insandır.
İşte bu bakımdan, bulunduğu her yerde ve her zaman görevi vardır. Sokağa çıktığı anda bile onu bekleyen vazifeleri vardır.
Evden dışarı çıktığı anda; unutkanlığa sebep olan haramlara bakmamak, selâm almak ve vermek ve kimseyi rahatsız etmemek gibi mühim görevleri vardır.
En önemlisi de; âhir zamanda artmış olan müstehcenliklere bakmamak vâcibtir. Eğer insan, yaygın olan bu haramlardan gözünü korursa, yüzlerce vâcib işlemiş gibi sevap kazanır. Yolların ve sokakların hakkını verirse, aleyhine gibi görünen şeyleri bile lehine çevirir ve pek önemli sevap ve ecir kazanmış olur. Böylece günahtan uzak kalır ve büyük bir kâr ve kazançla evine dönmüş olur.
Ebû Saîd-i Hudrî (ra)'den rivâyet edidiğine göre, Resûl-i Ekrem Aleyhissalatü Vesselâm şöyle buyurmuştur:
"Yollar üzerinde oturmaktan hazer edip sakınınız!"
Ashâb: Yâ Resûlallah! Bizim bundan istiğnâ edip kaçınmamız mümkün değildir. Yol üzerleri bizim meclislerimizdir. Oralarda biz işlerimizi görüşürüz. Mesâlihimizi ve meselelerimizi konuşuruz, diye müsâde istediler.
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: Mâdem ki sizin için oralarda durma, oturma ve işlerinizi görme zarûreti vardır. O zaman yolların hakkını veriniz, buyurdu.
Ashâb-ı Kirâm: Yâ Resûlallah! Yolların hakkı nedir? diye sordular.
Sevgili Nebîmiz sallallâhu aleyhi ve sellem bu soruya şöyle cevap verdi:
Yolların hakkı şunlardır.
Gözü haramdan korumak ve haramlara bakmamak.
Halka ezâ ve eziyet edecek şeylerden içtinab edip kaçınmak.
Kimseye zarar vermemek ve kimseyi rahatsız etmemek.
Selâm vermek ve selâm verenin selâmını almak.
Emr-i bilma'rûf yapmak. Yanî iyiliği emrederek tebliğ görevinde bulunmak.
Kötülüklerden insanları nehyetmek. Yani insanların kötülük işlemelerine engel olmaya çalışmak.
Yol sorana yol tarif edip, yol göstermek.
Zulme uğrayan olursa, zulme uğramış olan mazluma yardımcı olmak."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder