20 Şubat 2024 Salı

TOPLUMDA BİR ÇIĞIR AÇAN

Hayat-ı içtimaiye-i beşeriyede bir çığır açan, eğer kâinattaki kanun-u fıtrata muvafık hareket etmezse hayırlı işlerde ve terakkide muvaffak olamaz.

Bütün hareketi şer ve tahrip hesabına geçer.

Madem kanun-u fıtrata tatbik-i harekete mecburiyet var; elbette fıtrat-ı beşeriyeyi değiştirmek ve nev-i beşerin hilkatindeki hikmet-i esasiyeyi kaldırmakla, mutlak müsavat kanunu tatbik edilebilir.

   Evet ben, neseben ve hayatça avam tabakasındanım.

Ve meşreben ve fikren "müsavat-ı hukuk" mesleğini kabul edenlerdenim.

Ve şefkaten ve İslâmiyet'ten gelen sırr-ı adalet ile burjuva denilen tabaka-i havassın istibdat ve tahakkümlerine karşı eskiden beri muhalefetle çalışanlardanım.

Onun için bütün kuvvetimle adalet-i tamme lehinde, zulüm ve tagallübün ve tahakküm ve istibdadın aleyhindeyim.

   Fakat nev-i beşerin fıtratı ve sırr-ı hikmeti, müsavat-ı mutlaka kanununa zıttır.

Çünkü Fâtır-ı Hakîm, kemal-i kudret ve hikmetini göstermek için az bir şeyden çok mahsulat aldırır ve bir sahifede çok kitapları yazdırır ve bir şey ile çok vazifeleri yaptırdığı gibi beşer nev'i ile de binler nev'in vazifelerini gördürür.

   İşte o sırr-ı azîmdendir ki Cenab-ı Hak, insan nevini binler nevileri sümbül verecek ve hayvanatın sair binler nevileri kadar tabakat gösterecek bir fıtratta yaratmıştır.

Sair hayvanat gibi kuvalarına, latîfelerine, duygularına had konulmamış; serbest bırakıp hadsiz makamatta gezecek istidat verdiğinden, bir nevi iken binler nevi hükmüne geçtiği içindir ki arzın halifesi ve kâinatın neticesi ve zîhayatın sultanı hükmüne geçmiştir.

Lemalar





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder