9 Şubat 2024 Cuma

ELHAMDÜLİLLAH DİYELİM

 Her insan geçmiş hayatını düşünse, kalbine ve lisanına ya "ah" veya "oh" gelir.

Yani ya teessüf eder, ya "Elhamdülillah" der.

Teessüfü dedirten, eski zamanın lezaizinin zeval ve firakından neş'et eden manevî elemlerdir.

Çünki zeval-i lezzet elemdir.

Bazan muvakkat bir lezzet, daimî elem verir.

Düşünmek ise o elemi deşiyor, teessüf akıtıyor.

Eski hayatında geçirdiği muvakkat âlâmın zevalinden neş'et eden manevî ve daimî lezzet, "Elhamdülillah" dedirtir.

Bu fıtrî haletle beraber, musibetlerin neticesi olan sevab ve mükâfat-ı uhreviye ve kısa ömrü, musibet vasıtasıyla uzun bir ömür hükmüne geçmesini düşünse sabırdan ziyade, şükreder.

"Elhamdülillahi alâküllihal sive'l-küfri ve'd-dalal" demesi iktiza eder.

Meşhur bir söz var ki: "Musibet zamanı uzundur." Evet musibet zamanı uzundur.

Fakat örf-ü nâsta zannedildiği gibi sıkıntılı olduğundan uzun değil, belki uzun bir ömür gibi hayatî neticeler verdiği için uzundur.

Lemalar - 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder