7 Şubat 2024 Çarşamba

ALLAH'A İTİMAT ET

    Hem mü'mine der: "İhtiyarın cüz'î ise; kendi mâlikinin irade-i külliyesine işini bırak.

İktidarın küçük ise, Kadîr-i Mutlak'ın kudretine itimad et.

Hayatın az ise, hayat-ı bâkiyeyi düşün.

Ömrün kısa ise; ebedî bir ömrün var, merak etme.

Fikrin sönük ise; Kur'anın güneşi altına gir, imanın nuruyla bak ki: Yıldız böceği olan fikrin yerine herbir âyet-i Kur'an, birer yıldız misillü sana ışık verir.

Hem hadsiz emellerin, elemlerin varsa, nihayetsiz bir sevab ve hadsiz bir rahmet seni bekliyor.

Hem hadsiz arzuların, makasıdın varsa, onları düşünüp muztarib olma.

Onlar bu dünyaya sığışmaz.

Onların yerleri başka diyardır ve onları veren de başkadır."

   Hem der: "Ey insan!

Sen kendine mâlik değilsin.

Sen, kudreti nihayetsiz bir Kadîr, rahmeti hadsiz bir Rahîm-i Zât-ı Zülcelal'in memluküsün.

Öyle ise sen, kendi hayatını kendine yükleyip zahmet çekme; Çünki hayatı veren odur, idare eden de odur.

Hem dünya sahibsiz değil ki, sen kendi kafana dünya yükünü yüklettirerek ehvalini düşünüp merak etme; Çünki onun sahibi Hakîm'dir, Alîm'dir.

Sen de misafirsin; fuzulî olarak karışma, karıştırma.

Hem insanlar, hayvanlar gibi mevcudat, başı boş değiller; belki vazifedar memurdurlar.

Bir Hakîm-i Rahîm'in nazarındadırlar.

Onların âlâm ve meşakkatlerini düşünüp, ruhuna elem çektirme.

Ve onların Hâlık-ı Rahîm'inin rahmetinden daha ileri şefkatini sürme.

Hem sana düşmanlık vaziyetini alan mikroptan tâ taun ve tufan ve kaht ve zelzeleye kadar bütün eşyanın dizginleri, o Rahîm-i Hakîm'in elindedirler.

O Hakîm'dir, abes iş yapmaz.

Rahîm'dir, rahîmiyeti çoktur.

Yaptığı her işinde bir nevi lütuf var."

   Hem der: "Şu âlem çendan fânidir, fakat ebedî bir âlemin levazımatını yetiştiriyor.

Çendan zâildir, geçicidir; fakat bâki meyveler veriyor, bâki bir zâtın bâki esmasının cilvelerini gösteriyor.

Ve çendan lezzetleri az, elemleri çoktur; fakat Rahman-ı Rahîm'in iltifatatı, zevalsiz hakikî lezzetlerdir.

Elemler ise sevab cihetiyle manevî lezzet yetiştiriyor.

Madem meşru daire; ruh ve kalb ve nefsin bütün lezzetlerine, safalarına, keyiflerine kâfidir.

Gayr-ı meşru daireye girme.

Çünki o dairedeki bir lezzetin bazen bin elemi var.

Hem hakikî ve daimî lezzet olan iltifatat-ı Rahmaniyeyi kaybetmeğe sebebdir."

Sözler - 635

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder