Bir saray, yüzer kapalı kapıları var.
Bir tek kapı açılmasıyla, o saraya girilebilir, öteki kapılar da açılır.
Eğer bütün kapılar açık olsa, bir iki tanesi kapansa, o saraya girilemeyeceği söylenemez.
İşte hakaik-i imaniye o saraydır.
Herbir delil, bir anahtardır, isbat ediyor, kapıyı açıyor.
Bir tek kapının kapalı kalmasıyla o hakaik-i imaniyeden vazgeçilmez ve inkâr edilemez.
Şeytan ise, bazı esbaba binaen, ya gaflet veya cehalet vasıtasıyla kapalı kalmış olan bir kapıyı gösterir; isbat edici bütün delilleri nazardan ıskat ediyor.
"İşte, bu saraya girilmez, belki saray değildir, içinde birşey yoktur." der kandırır.
İşte ey şeytanın desiselerine mübtela olan bîçare insan!
Hayat-ı diniye, hayat-ı şahsiye ve hayat-ı içtimaiyenin selâmetini dilersen ve sıhhat-i fikir ve istikamet-i nazar ve selâmet-i kalb istersen; muhkemat-ı Kur'aniyenin mizanlarıyla ve Sünnet-i Seniyenin terazileriyle a'mal ve hatıratını tart ve Kur'anı ve Sünnet-i Seniyeyi daima rehber yap ve "
اَعُوذُ بِاللّٰهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّج۪يمِ
" de, Cenab-ı Hakk'a ilticada bulun.
Lemalar - 89
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder