22 Kasım 2023 Çarşamba

İTTİFAKIN VE ŞAHS-I MANEVİYENİN ÖNEMİ

 Bilirsin ki, iki elif ayrı ayrı olsa iki kıymeti var.

Bir çizgi üstünde omuz omuza verse, onbir kıymet aldığı gibi, senin tesirli nasihatınla ihzar ettiğin hizmet-i imaniye tek başıyla kalsa, şimdiki tehacümat-ı müttehideye karşı dayanması çok müşkil.

Eğer Risale-i Nur'un hizmetine iltihak etse, o iki elif gibi onbir, belki yüzonbir kıymetinde ve kuvvetinde olacak ve karşıdaki ittifak etmiş dalaletlere karşı dayanacak.

   Bu zaman ehl-i hakikat için, şahsiyet ve enaniyet zamanı değil.

Zaman, cemaat zamanıdır.

Cemaatten çıkan bir şahs-ı manevî hükmeder ve dayanabilir.

Büyük bir havuza sahib olmak için bir buz parçası hükmündeki enaniyet ve şahsiyetini, o havuza atmaktır ve eritmek gerektir.

Yoksa o buz parçası erir, zayi' olur; o havuzdan da istifade edilmez.

   Hem mûcib-i taaccüb, hem medar-ı teessüftür ki; ehl-i hak ve hakikat, ittifaktaki fevkalâde kuvveti ihtilaf ile zayi' ettikleri halde; ehl-i nifak ve ehl-i dalalet, meşreblerine zıd olduğu halde, ittifaktaki ehemmiyetli kuvveti elde etmek için ittifak ediyorlar.

Yüzde on iken, doksan ehl-i hakikatı mağlub ediyorlar.

Kastamonu - 143

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder