9 Temmuz 2023 Pazar

SAKIN SEN DE ALDANMA !

 Gafil kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibrettir.) 

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ

وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ

(Dünya hayatı aldatıcı menfaatten başka birşey değildir Al-i İmran 185)

   Ey gaflete dalıp ve bu hayatı tatlı

  görüp ve âhireti unutup dünyaya talip bedbaht nefsim!

Bilir misin neye benzersin?

Deve kuşuna...

Avcıyı görür, uçamıyor; başını kuma sokuyor, tâ avcı onu görmesin.

Koca gövdesi dışarıda.

Avcı görür.

Yalnız o, gözünü kum içinde kapamış, görmez.

....

   Ey nefsim!

Deme: "Zaman değişmiş, asır başkalaşmış, herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder.

Derd-i maişetle sarhoştur." Çünkü ölüm değişmiyor.

Firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor.

Acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor, ziyadeleşiyor.

Beşer yolculuğu kesilmiyor, sürat peyda ediyor.

   Hem deme: "Ben de herkes gibiyim." Çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder.

Herkesle musibette beraber olmak demek olan teselli ise kabrin öbür tarafında pek esassızdır.

Hem kendini başıboş zannetme.

Zira şu misafirhane-i dünyada nazar-ı hikmetle baksan hiçbir şeyi nizamsız, gayesiz göremezsin.

Nasıl sen nizamsız, gayesiz kalabilirsin?

Aldatıcı dünya hayatı ile ilgili şöyle bir hikaye anlatılır yeri gelmişken size de anlatmak istedim.(Dünya hayatını iki değişik şekilde yaşayan iki adam biri dininde diyanetin de diğeri namazsız niyazsız.Gün gelir her ikisi de ölür ve kabre konur sorgu sualden sonra dininde diyanetin de olan cennete diğeri cehenneme gönderilir.Cennete giden sessiz sedasız diğer taraftakinden ise eğlence ve müzik sesleri gelir.Cennetteki adam bu yalnızlık ve sessizlikten sıkılır melekleri çağırıp sorar ben bu durumdan sıkıldım şu eğlencenin olduğu cehenneme nasıl giderim der onlarda oraya gitmen için bir dilekçe vermen gerekir deyince hemen dilekçeyi yazar ve Cehenneme gider.Birde ne görsün girer girmez azap işkence başlar.Adam şaşırır ve zebanilere sorar hani eğlence müzik deyince orası reklam yeriydi kazanmak  kolay mı derler.)

....

Nasıl ki bir gün gelecek, şu musahhar zemin, yüzünün ziyneti olan âsâr-ı beşeriyeyi şirk-âlûd, şükürsüz görüp çirkin bulur.

Hâlık'ın emriyle büyük bir zelzele ile bütün yüzünü siler, temizler.

Allah'ın emriyle ehl-i şirki cehenneme döker.

Ehl-i şükre "Haydi, cennete buyurun!" der.

Sözler - 185

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder