29 Nisan 2023 Cumartesi

ALLAH İÇİN UĞRAŞALIM

 Nasıl Kudüs-ü Şerif, Yahudilerin vahşetine ve peygamberlere yapılan zulümlere sahne olmuşsa Afyon şehri de insan haklarının çiğnenip vatandaş haklarının çarmıha gerildiği ikinci bir şehir oldu.

   14 Mayıs seçimleriyle çeyrek asrın diktatoryası zîr ü zeber edilip, çatır çatır yıkılırken millet, kendi mukadderatına hâkim olmaktan duyduğu hudutsuz bir sevinç içerisinde bayram ediyor.

   ...

   14 Mayıs'tan sonra her şeyin değişeceğini beklerken yine görüyoruz ki vali ve kaymakamlar eski alışkanlıklarına devamdalar.

   Taharri memurları yine konuşan iki üç vatandaşın peşinde ve yine Bedîüzzaman'ın evi tarassud altında.

Öyle ki bir jandarma çavuşu bile elinde arama emri olmadan Türkiye Cumhuriyeti kanunlarıyla müeyyed bulunan mesken masûniyetine tecavüz ediyor.

Ve bu cüretkâr, bir türlü ceza görmüyor.

Yine Üstadın kılık kıyafetiyle uğraşılıyor.

Devr-i sâbıkta olduğu gibi, ziyaretine gelenler yine kaydedilip karakollara çağrılıyor.

   ...

   Kendisini milletine hasreden seksen yaşındaki ihtiyar bir din âlimi, öldürülmek isteniyor hem de Ramazan Bayramı akşamı, iftar yemeğine zehir konulmak suretiyle.

   Bu ne feci, bu ne tahammül edilmez bir haldir.

Tecrit edilmiş, daimî bir tarassud altında, kapısında bekçi...

O, içeride ölümle baş başa bırakılıyor.

   Heyhat!

Geliniz ey ehl-i İslâm!

Hep beraber ağlaşalım.

Hayır, hayır!

Gözyaşlarıyla, feryat ile tedavisi mümkün değil bu derdin.

Allah için uğraşalım.

  Nihat Yazar 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder