Hazret-i Yakub'dan sorulmuş ki: "Ne için Mısır'dan gelen gömleğinin kokusunu işittin de, yakınında bulunan Ken'an Kuyusundaki Yusuf'u görmedin?" Cevaben demiş ki: "Bizim halimiz şimşekler gibidir; bazan görünür, bazan saklanır.
Bazı vakit olur ki, en yüksek mevkide oturup her tarafı görüyoruz gibi oluruz.
Bazı vakitte de ayağımızın üstünü göremiyoruz."
Elhasıl:
İnsan her ne kadar fâil-i muhtar ise de, fakat
وَمَا تَشَٓاؤُنَ اِلَّٓا اَنْ يَشَٓاءَ اللّٰهُ
sırrınca, meşiet-i İlahiye asıldır ve kader hâkimdir.
Meşiet-i İlahiye, meşiet-i insaniyeyi geri verir. اِذَا جَٓاءَ الْقَدَرُ عُمِىَ الْبَصَرُ
hükmünü icra eder.
Kader söylese; iktidar-ı beşer konuşmaz, ihtiyar-ı cüz'î susar.
Mektubat - 52
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder